Antalya’da Meme Kanseri Ameliyatından Sonra Estetik Hatalarına Mahkeme Kararı

Antalya’da Meme Kanseri Ameliyatı Sonrası Estetik Operasyonda Emsal Karar
Antalya’da meme kanseri nedeniyle gerçekleştirilen ameliyatın ardından, estetik operasyonun beklenen sonucu vermemesi üzerine mağdur olan bir kadın, hukuki yollara başvurdu. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, mağdur kadının davasını haklı bularak maddi ve manevi tazminata hükmetti. Bu karar, estetik ve plastik cerrahi alanında yaşanan benzer vakalarda emsal teşkil ediyor ve sayısız operasyon geçiren ancak istenilen sonucu alamayan hastalar için umut ışığı oluyor.
Birçok Operasyon Geçirmiş, Beklentilerinin Çok Ötesine Geçememişti
Antalya’da meme kanseri teşhisi konulan ve bu nedenle ameliyat edilen kadın, ameliyat sonrası göğüslerinde oluşan asimetri ve estetik sorunlar nedeniyle özel bir hastaneye başvurdu. Hastanede yapılan müdahaleler sonrası sorunlar giderilmeyince, doktorunun önerisiyle liposuction yöntemi uygulandı. Ne yazık ki, bu işlem sırasında karın bölgesinden alınan yağlar nedeniyle bağırsak perforasyonu yaşandı ve kadın, üçüncü kez ameliyat olmak zorunda kaldı. Bu olaylar zinciri, kadın üzerinde ciddi fiziksel ve psikolojik etkiler bıraktı.
Mahkemeye Taşınan Davada Talepler ve Süreç
Yaşadığı acı ve sıkıntılar sonucunda, mağdur kadın, toplam 13 bin lira maddi ve 100 bin lira manevi tazminat talebiyle hastane ve doktoruna karşı dava açtı. Dilekçede, ameliyatlar sırasında yaşananların ve karşılaşılan sorunların detaylı anlatımıyla birlikte, “karın bölgesinin ameliyat için yarıldığı” ve yaşanan yoğun acıların altı çizildi. Davalı taraflar ise, tüm müdahalelerin tıp kurallarına uygun yapıldığını ve herhangi bir kusur bulunmadığını savundu.
Yargıtay Kararı ve Hukuki Değerlendirme
İlk derece mahkemesi olan Antalya 2. Tüketici Mahkemesi, hastane ve doktorun kusurunun tespit edilemediği gerekçesiyle davayı reddetti. Ancak, bu karar temyize taşındığında, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay, taraflar arasındaki sözleşmenin, hekim ile hasta arasındaki tedavi sözleşmesinden farklı olduğunu ve “eser sözleşmesi” hükümlerinin uygulanması gerektiğine dikkat çekti.
Mahkeme raporunda, tıbbi uygulama hatası bulunmadığı belirtildiyse de, sonuç odaklı bir sözleşme yapıldığını vurguladı. Yani, yapılan işlemin nihai sonuçlarının istenen seviyede olması gerektiğine işaret edildi. Mahkeme kararında, “Davacıya meme büyütme ve asimetrinin giderilmesi amacıyla yapılan estetik operasyon sonrası, beklenen sonucun alınamaması nedeniyle ikinci ve üçüncü ameliyatlara gerek duyulduğu, bağırsak perforasyonu yaşanmasıyla ek operasyonlar gerçekleştirildiği ve sonucun henüz elde edilemediği” ifade edildi. Bu durumlar göz önüne alınarak, davalıların netice odaklı edimlerini yerine getirmediği ve davacının maddi ve manevi zararlarının karşılanması gerektiği sonucuna varıldı.
Somut Karar ve Hukuki Sonuç
Yargıtay, mahkemenin önceki kararını bozarak, davanın kabul edilmesi ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti. Bu emsal karar, estetik ve plastik cerrahi alanında profesyonel sorumlulukların ve hastanın beklentilerinin karşılanmasının önemini bir kez daha ortaya koydu. Ayrıca, hastaların yaşadığı olumsuzluklar karşısında haklarını arama yolunu açık tutuyor ve tıbbi uygulamalarda dikkat edilmesi gereken hususlara vurgu yapıyor.