Kral III. Charles’ın Sağlık ve Aile Mücadelesi Sarayda Endişe Yarattı

Kral III. Charles’ın Sağlık Durumu ve Aile İçi Gerilimler

Tahta çıktığı günden bu yana çeşitli sağlık sorunlarıyla mücadele eden ve sarayın üst düzey yetkililerini endişeye sevk eden Kral III. Charles, yoğun iş programları ve işkolik tutumlarından vazgeçmediği için saray yönetiminde büyük bir endişe hakim. Saray, bu duruma karşılık olarak, Kraliçe Camilla’nın ön plana çıkarılması ve kralın sağlığını korumak adına yeni önlemler alınmaya başlandı.

Uzun yıllar boyunca, Kraliçe II. Elizabeth‘in gölgesinde geçen ve Prens Charles olarak bilinen kral adaylığı sürecinde, 70 yaşına ulaşmış olmasına rağmen hayallerine ulaşmak için sabırla bekledi. Fakat, tahtına kavuşmasının ardından bile, sorunlar ve zorluklar peşini bırakmadı. Son zamanlarda, hem ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele ettiği hem de aile içi yaşanan gerilimler nedeniyle zor günler geçirdiği bilgisi ortaya çıktı.

Camilla’ya Yönelik Baskılar ve Sarayın Stratejileri

BUCKİNGHAM SARAYI’NDAN CAMİLLA’YA BASKI!

İki oğlu arasındaki derin küskünlük ve kardeşlik ilişkilerindeki sorunlar, Kral Charles’ın kalbini kırmaya devam ederken, aynı zamanda Prens Andrew’un sürekli artan istekleri ve talepleri de kralın moralini olumsuz etkiliyor. Bu karmaşık aile ortamında, hastalıkları ilerleyen ve fiziksel olarak yorgun düşen kralın sağlığından endişe eden saray, çözüm için Kraliçe Camilla’yı devreye sokmaya karar verdi.

Birçok yakın kaynak, Buckingham Sarayı’nın, Kral Charles’ın yoğun çalışma temposuna son vermek ve sağlığını korumak adına, Kraliçe Camilla’ya ciddi uyarılarda bulunduğunu belirtiyor. Saray, bu uyarılar ışığında, Camilla’ya kibarca, eşine yavaşlaması yönünde baskı yapmasını ve sağlık açısından önceliklendirmesini istedi.

Charles’ın Yorgun Görünümü ve Halkın Gözlemleri

“ON YIL YAŞLANMIŞ GİBİ DURUYORDU” şeklinde tanımlanan kralın son görüntüleri, halka yorgun ve solgun bir görüntü verdi. Kanada’da gerçekleşen 48 saatlik yoğun programda, vatandaşlar kralı yakından izleme fırsatı buldu ve şu gözlemleri paylaştı: “Son gördüğümüzden bu yana on yıl yaşlanmış gibi görünüyordu. Hâlâ sevimli ve gülümseyen bir yüzü vardı, ama bu sefer çok solgun ve halsiz görünüyordu”.

Bu gelişmeler, kralın sağlığına dair endişeleri artırırken, tüm bu uyarılara rağmen, Kral Charles’ın sevdiği ve desteklediği eşi Camilla’nın, onun üzerinde büyük bir etki bıraktığı ve durdurulamadığı söyleniyor. Son zamanlarda, saraya yakın kaynaklar kralın sağlık durumunun ciddi boyutlara ulaştığını ve önümüzdeki iki yıl içinde vefat edebileceği yönünde iddialar gündeme geldi.

İşte bu karmaşık süreçte, hem ailesel hem de sağlık sorunlarıyla boğuşan Kral III. Charles’ın, önümüzdeki günlerde nasıl bir yol izleyeceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.