Yaşam

Sezai Karakoç’un Mona Roza Şiirinin Muhatabı Muazzez Akkaya Vefat Etti

Ünlü Şair Sezai Karakoç’un En Büyük Aşkı ve Hayatını Kaybeden Muazzez Akkaya

Türk edebiyatının ve kültür tarihinin unutulmaz isimlerinden Sezai Karakoç’un sevilen ve en büyük aşkı olan Mona Roza şiirinin muhatabı, aynı zamanda yakın dostu ve önemli bir isim olan Muazzez Akkaya, 95 yaşında hayatını kaybetti. Bu vefat, edebiyat camiasında ve sevenleri arasında büyük üzüntü yarattı.

İstanbul’daki evinde hayata gözlerini yuman Muazzez Akkaya’nın cenazesi, 9 Haziran Pazartesi günü Fenerbahçe Camii’nde öğle namazını takiben kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defin edilecek.

Ünlü Şair Sezai Karakoç'un En Büyük Aşkı ve Hayatını Kaybeden Muazzez Akkaya

Muazzez Akkaya Kimdir?

1930 yılında doğan Muazzez Akkaya, hayatı boyunca hem eğitim hem de kariyer açısından önemli bir figür olmuştur. 1949 yılında Mülkiye Mektebi‘nin kazanan ilk kız öğrencisi olarak adını duyurmuştur. Türk edebiyatı ve kültür hayatında tanınan, usta yazar ve şairlerin yetişmesine katkıda bulunmuş bu isim, özellikle Sezai Karakoç ve Cemal Süreya gibi devrim niteliğinde isimlerin üniversiteden sınıf arkadaşıdır.

Mezuniyetinin ardından yaklaşık 30 yıl boyunca hazine avukatlığı yapmış, adaletli ve disiplinli duruşuyla tanınmıştır. Hayatını İstanbul’da geçiren Akkaya, dört çocuk annesidir ve ailesine düşkünlüğü ile bilinir.

Muazzez Akkaya Kimdir?

Gençlik Yıllarında Aşk ve Rekabet Hikayesi

Üniversite döneminde yaşanan olaylar ise oldukça ilginç ve duygusal bir hikâyedir. Sezai Karakoç ve Cemal Süreya, aynı dönemde Muazzez Hanım’a derin bir sevgi beslemekteydi. Bu durum, gençlik yıllarının heyecanı ve tutkusuyla birleşince, aralarında kıyasıya bir rekabet başlamıştı.

Hatta bu yarışmanın sonucunda Cemal Süreya, soyadından bir harf eksilterek Süreyya haline getirmiştir. Bunun sebebi ise, hem aşkını gizlemek hem de Muazzez Hanım’a olan duygularını daha özel kılmak istemesiyle açıklanabilir. Bu olay, edebiyat ve aşkın iç içe geçtiği unutulmaz bir hikâye olarak hafızalara kazınmıştır.

Muazzez Akkaya’nın Anıları ve Röportajı

Muazzez Akkaya, gençlik yıllarını ve yaşadıklarını anlatmak üzere verdiği bir röportajda, o dönemleri şöyle dile getirmiştir:

“O yıllarda, gençlik heyecanıyla sevgi ve rekabet iç içeydi. Sezai ve Cemal, ikisi de bana karşı derin bir sevgi besliyorlardı. Bu durum, benim için hem gurur vericiydi hem de zor zamanlar yaşattı. Cemal Süreya’nın soyadını değiştirmesi ise, gençlikteki kıyasıya rekabetimizin ve sevginin bir yansımasıydı.”

Bu anlatımlar, hem edebiyat tarihimize hem de kişisel hikâyelere farklı bir bakış açısı kazandırmaktadır.

Son Söz

Muazzez Akkaya’nın vefatı, onun hayat hikâyesi ve gençlik yıllarındaki aşk hikâyesi, Türk edebiyatı ve kültür tarihinin önemli parçalarından biri olmaya devam edecektir. Kendisi, hem bir eğitimci hem de yaşamı boyunca sevgi ve adaleti temsil eden bir figür olarak anılacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir