Günde Ne Kadar Su İçmeliyiz ve Özellikle Kalp-Böbrek Hastaları İçin Güncel Uyarılar

Sağlıklı bireyler için günlük su ihtiyacı yaklaşık 1,5–2 litre olarak öneriliyor. Ancak kalp veya böbrek hastaları için bu miktar ihtiyaca göre farklılaşabilir. Fazla su tüketimi her durumda faydalı değildir; özellikle kalp yetmezliği veya böbrek yetmezliği olanlarda dikkatli olunması gerekir. Vücut fazla suyu uzun süre tutamayabilir ve bu durumda elektrolitler (sodyum, potasyum, kalsiyum) kaybolabilir. Bu kayıplar uzun süre tekrarlanırsa elektrolit dengesi bozulabilir. Kalp ve böbrek yetmezliği olan kişilerde ise sıvı alımı hayati düzeyde tehlike oluşturabilir. Bu nedenle günlük sıvı ihtiyacı bireyin bazal ihtiyaçlarına göre ayarlanır ve gerektiğinde nefroloji ile kardiyoloji uzmanlarının önerileri doğrultusunda hareket edilir.
İdrar söktürücü ilaçlar kullananlar özel ilgi ister. Vücutta fazla su tutulmasına bağlı ödem oluşabilir; bu nedenle idrar söktürücüler fazla suyun atılmasını sağlar. Ancak böbrek yetmezliği veya ileri düzey kalp yetmezliği yoksa kişinin günlük bazal su ihtiyacını karşılaması önerilir. Ortalama olarak 1,5–2 litre su içilmesi yaygın bir tavsiyedir.
KİMLER ÇOK SU İÇMELİ, KİMLER AZ SU İÇMELİ? Uzm. R. Prof. Dr. Ünal Aydın’a göre:
- Çok su içmesi gerekenler: spor yapanlar, güneş altında çalışanlar ve ağır fiziksel işlerde çalışanlar; terleme ile kayıp çok olduğunda dikkatli olunması gerekir.
- Az su içmesi gerekenler: ileri kalp yetmezliği ve bazı endokrin/metabolik hastalıklara sahip bireyler ile böbrek yetmezliği olanlar. Bu gruplarda su tüketimi mutlaka minimal seviyede tutulmalı ve sağlık profesyonellerinin önerileri takip edilmelidir.
İdeal dengedeki sıvı alımı böbreğin idrarla atma kapasitesine göre ayarlanır. Günlük kilo takibiyle de ihtiyaçlar karşılanabilir; her durumda minimum miktarda su içmek güvenli ve önemlidir. Böbrek yetmezliği olan hastaların günlük minimal sıvı ihtiyaçlarını karşılaması da unutulmamalıdır.
Vücudun verdiği sinyaller ise susuzluk veya fazla su alma konusunda yol gösterir. Susama hissi devreye girer ve idrar renginin koyulaşması da yetersiz su alımının göstergesi olur. Bununla birlikte, normalde fazla su alındığında böbrekler bunu atar, az su alındığında ise susuzluk hissi belirginleşir.
Sabahları Su İçmenin Kalp Sağlığı Üzerindeki Etkisi
Sabah aç karna su içmenin kalp krizi riskini azalttığına dair güçlü bilimsel kanıt yok. Ancak gece boyunca süren susuzluk nedeniyle sabah su içmek dolaşımı düzenleyebilir, böbrekleri çalıştırabilir ve kalbin yükünü hafifletebilir. Bu yaklaşım doğrudan kalbi korumaz; fakat bedeni gün ışığına hazırlayan ve genel sağlık için faydalı bir alışkanlık olarak değerlendirilebilir.

Yeterli sıvı almak kalp krizini önler mi? Kesin bir klinik kanıt bulunmasa da gözlemsel veriler, yeterli su içenlerin kalp-damar hastalıklarına bağlı ölüm riskinin daha düşük olabileceğini göstermektedir. Bu durum, iyi hidrasyonun kan akışkanlığını artırması ve damar sağlığını desteklemesiyle ilişkilendirilmektedir. Uzun vadede yeterli sıvı alanlarda kalp yetmezliği riskinin de azaltılabileceği düşünülmektedir.

Susuz kalmanın etkileri kalp sağlığı açısından önemli riskler taşır. Susuzluk, kan hacmini düşürüp kalbin pompalama kapasısını azaltabilir; damarlar daralır, kalp atım hızı artar ve tansiyon düşebilir. Özellikle yaşlılar ve kalp hastalarında bu durum daha belirgin olabilir. Ritim bozuklukları ve ani tansiyon dalgalanmaları da bu durumla ilişkilendirilir.

Gece su içmek ve ritim bozuklukları konusunda ise ortak görüş; gece çok su içmenin sık idrara çıkmaya yol açarak uykuyu bölebilmesi ve ritim sorunlarını tetikleyebilmesidir. Ancak tamamen susuz kalmak da doğru değildir. En güvenli yaklaşım; gündüz yeterli sıvı almak ve gece uyku düzenini bozmadan sınırlı su tüketmektır. Ritim problemi olan kişilerin ise doktor önerilerini takip etmesi gerekir.













