Sağlık

Ramazan’da Ağız Kokusuna Dikkat: Sağlık Problemleri İşareti Olabilir

Ramazan’da Ağız Kokusuna Dikkat!

Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, Ramazan ayında ağız kokusunun yalnızca geçici bir sorun olmayabileceğini, aynı zamanda ciddi sağlık problemlerinin bir işareti olabileceğini belirtti. Özkan, “Oruç sırasında tükürük salgısının azalması ve ağız kuruluğunun artması, ağız içindeki anaerobik bakterilerin çoğalmasını teşvik eder. Ancak kötü ağız kokusunun nedeni her zaman bu basit bakteriyel etkenler değildir. Nefeste aseton, meyvemsi, amonyak, idrarsı, çürük yumurta kokusu, ekşilik veya küflü bir koku gibi belirtiler fark eden bireyler, diyabet, böbrek yetmezliği, mide veya karaciğer hastalığı gibi ciddi durumlar açısından mutlaka değerlendirilmelidir. Ramazan’da ortaya çıkan kötü ağız kokusu, vücudunuzun size verdiği bir sinyal olabilir” dedi.

Tükürük Üretimi ve Ağız Kuruluğu

Ramazan ayında uzun süreli açlık ve susuzluğun, tükürük akışını ciddi şekilde azalttığını ifade eden Özkan, “Tükürük, ağız içini temizleme, bakterileri nötralize etme ve diş minesini koruma görevini üstlenen doğal bir savunma mekanizmasıdır. Ancak oruç sırasında yeterli sıvı alımının olmaması, tükürük üretiminin yavaşlamasına ve ağız kuruluğuna yol açar. Tükürük, dişleri çürüğe karşı koruyan doğal bir kalkan görevi görür. Ramazan’da özellikle sahurdan sonra dişlerin fırçalanmaması durumunda, gece boyunca bakterilerin hızla çoğalması ve asit üretimi, diş minesini zayıflatarak diş çürüğüne neden olabilir. Açlık sırasında vücut, enerji sağlamak amacıyla yağları yakmaya başlar ve bu süreçte keton cisimcikleri üretilir. Bu maddeler nefes yoluyla dışarı atılır. Ancak diyabetik bireylerde kontrolsüz kan şekeri nedeniyle aşırı keton üretimi gerçekleşebilir. Belirtileri arasında nefeste aseton kokusu, aşırı susuzluk, sık idrara çıkma, halsizlik ve baş dönmesi yer alır” diye konuştu.

Nefeste Aseton ve Balıksı Koku

Bilimsel klinik çalışmalara göre, oruç tutan bireylerin yaklaşık %18’inde nefeste aseton kokusu tespit edildiğini belirten Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, “Eğer bir birey nefesinde belirgin bir aseton kokusu fark ediyorsa, kan şekeri seviyelerini düzenli olarak kontrol ettirmeli ve mutlaka doktoruna danışmalıdır. Böbrekler, kandaki atık maddeleri süzerek vücuttan uzaklaştıran hayati organlardır. Ancak kronik böbrek yetmezliği yaşayan bireylerde, üre ve diğer toksinler kanda birikerek nefeste ‘idrar kokusu’ veya ‘balıksı’ bir koku oluşturabilir. Açlık sırasında vücuttan sıvı kaybı da bu kokunun daha belirgin hale gelmesine neden olabilir. Nefeste amonyak veya idrar kokusu, ellerde ve ayaklarda şişlik, sabahları yüzün şişmesi gibi belirtiler yaşanabilir. Ramazan ayında sıvı alımının kısıtlanması nedeniyle, böbrek yetmezliği bulunan bireyler su kaybına karşı daha hassastır. Bilimsel klinik çalışmalarda, oruç tutan bireylerin yaklaşık %12’sinde üremik nefes bulguları gözlemlenmiştir. Nefeste idrar kokusu hissedenler, böbrek fonksiyonlarını değerlendirmek için nefrolog ile görüşmelidir” şeklinde ifade etti.

Küflü veya Balıksı Koku

Karaciğerin toksinleri parçalayarak vücuttan atılmasında önemli bir rol oynadığını hatırlatan Özkan, “Ancak karaciğer yetmezliği durumunda, metil merkaptan gibi sülfürlü bileşikler kanda birikerek nefeste küflü veya balıksı bir kokuya neden olabilir. Nefeste küf veya çürük meyve kokusu, gözlerde ve ciltte sararma (sarılık), kilo kaybı ve halsizlik gibi belirtilerle birlikte görülebilir. Açlık sırasında karaciğer hastalarının, nefeste belirgin bir küf kokusu fark etmesi, karaciğer fonksiyonlarının bozulduğuna işaret edebilir. Bu durumda gastroenteroloji uzmanına başvurulmalıdır” dedi. Uzun süreli açlık, mide asidinin ağza gelmesine ve reflü semptomlarının artmasına neden olabilir. Bu durum, nefeste ekşi veya çürük yumurta kokusuna yol açar. Ayrıca, mide enfeksiyonuna neden olan Helicobacter pylori bakterisi de ağız kokusunun şiddetlenmesine katkıda bulunabilir. Bilimsel klinik çalışmalarda, oruç tutan bireylerde reflüye bağlı ekşi/kükürtlü koku yaklaşık %9 oranında gözlemlenmiştir. Ağızda ekşi veya sülfürlü (çürük yumurta) koku, mide yanması ve ekşime, gece artan mide rahatsızlıkları belirtileri arasında yer alır” ifadelerini kullandı.

Ramazan’da Ağız Hijyenine Dikkat!

Sahur ve iftarda yeterli su tüketiminin önemine değinen Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, “Su tüketimi, tükürük üretimini artırarak kötü ağız kokusunu azaltır. Ağız hijyenine dikkat etmek son derece önemlidir. Sahurdan sonra dişlerinizi mutlaka fırçalayın. Ayrıca, dil temizliğini de ihmal etmeyin. Sahurda aşırı protein tüketiminden kaçının; zira fazla protein, ağız kokusuna neden olan sülfürlü bileşikleri artırabilir. Bitkisel çözümlerden yararlanmayı da unutmayın; karanfil, nane ve maydanoz çiğnemek ağız kokusunu hafifletebilir. Kötü ağız kokusunun %80’i ağız kaynaklıdır. Diş çürüğü, dişeti hastalığı ve diş enfeksiyonlarına bağlı kötü ağız kokusu durumunda öncelikle diş hekimi veya uzman diş hekimlerine muayene olunmalıdır. Ramazan boyunca nefeste aseton, meyvemsi, amonyak, idrarsı, çürük yumurta kokusu, ekşi veya küflü bir koku fark ederseniz mutlaka bir dahiliye, endokrinoloji veya nefroloji uzmanına danışmalısınız. Ağız kokusunun türü ve eşlik eden belirtiler dikkatlice değerlendirilmelidir. Sağlıklı bir Ramazan geçirmek için ağız hijyenine özen gösterilmeli ve şüpheli durumlarda vakit kaybetmeden uzman hekimlere başvurulmalıdır” şeklinde sözlerini tamamladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir