Kuzugöbeği Mantarı: Doğanın Şifalı Elması ve Pazar Durumu

Kuzugöbeği Mantarı: Doğanın Şifalı Elması
Kuzugöbeği mantarı, doğanın sunduğu eşsiz lezzetlerden biri olarak, mart ayının başlarıyla birlikte dağlık alanlarda görünmeye başlıyor ve nisan sonlarına kadar toplanabiliyor. Bu lezzetli mantar, Muğla‘nın çeşitli ilçelerinde doğal olarak yetişmekte ve sabahın erken saatlerinde vatandaşlar tarafından uzun uğraşlarla aranarak toplanmaktadır.
Halk arasında “kara elmas” olarak adlandırılan kuzugöbeği mantarı, bu yıl doğada az miktarda bulunması nedeniyle pazarlarda da oldukça sınırlı sayıda yer alıyor. Seydikemer ilçesinde faaliyet gösteren bir firma, kuzugöbeğini sipariş üzerine İngiltere, Almanya, Fransa ve İsviçre gibi ülkelere ihraç etmektedir. Ancak bu yıl yaşanan olumsuz hava koşulları nedeniyle iç pazarda tüketim ön planda kalıyor.
Firma sahibi Hasan Karabulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 20 yıldır kuzugöbeği ticareti yaptığını ve son 15 yıldır da yurt dışına mantar gönderdiğini belirtti. Bu yıl iklim şartlarının olumsuz etkisiyle ürünün az çıkması nedeniyle henüz ihracata yetecek kadar mal olmadığını ifade eden Karabulut, “Ürün çok az çıkıyor. Önümüzdeki günlerde hava biraz yağışlı olursa yüksek kesimlerde çok daha kaliteli kuzugöbeği çıkacağını ümit ediyorum.” dedi.
Karabulut, kuzugöbeğinin şifa niyetiyle tüketilmesinin ürünün az olmasından kaynaklandığını ve bu nedenle piyasada fiyatların yüksek olduğunu vurguladı. “Tabii ki bu fiyatlardan yurt dışına ihraç etmek kolay değil.” diye ekledi. Hava şartlarının uygun olması durumunda ürün miktarının artacağına işaret eden Karabulut, bu artışla birlikte fiyatların da düşmesini beklediğini belirtti.
İngiltere ve Almanya başta olmak üzere, 15 yıldır ürün sattığı ülkeler arasında Fransa ve İsviçre’nin de bulunduğunu anlatan Karabulut, şunları kaydetti: “Şu an yurt dışından talep var fakat elimizde ürün olmadığı için fiyat teklifi sunamıyoruz. Ürün şu an çok az olduğu için piyasada 3-4 bin lira gibi fiyatlar telaffuz ediliyor. Bu fiyatlar, özellikle ihracat açısından mümkün olabilecek fiyatlar değil. Hava şartlarının iyileşmesiyle ürün daha çok çıkacak olursa fiyatlar düşecektir. Hem vatandaşımız rahatça ürünü yiyebilecek hem de ihracata mal gönderebileceğiz.”
Ürünün az olmasının nedenlerinden birinin, insanların doğayı tahrip etmesi ve yanlış toplama yöntemleri olduğunu savunan Karabulut, “Kuzugöbeğini dağlardan toplarken köklemek yerine bıçakla kesip alsak, poşet yerine sepetle topluyor olsak kuzugöbeği tohumlarının çevreye saçılmasını sağlamış olacağız. Bu şekilde de her yıl aynı bölgeden kuzugöbeği toplamış oluruz.” değerlendirmesini yaptı.