Sağlık ve Yaşam Kalitesini Artırmaya Yönelik Stratejiler

Egzersizin Sağlık Üzerindeki Güçlü Etkisi
Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, sağlıklı bir yaşamın temel taşlarından biri olan düzenli egzersizin önemine vurgu yaparak, yaşam kalitesini yükseltmek adına fiziksel aktivitenin elzem olduğunu belirtti. Birinci, “Yediklerimize dikkat etmek, sağlığımızı korumanın en önemli adımlarındandır. Uzun süre zehirlenmiş bir vücut, kısa sürede iyileşmez; bu yüzden kendimizi koruma ve sağlıklı tutma konusunda kararlı olmalıyız” dedi.
Birinci, dünya nüfusunun yaklaşık %50’sinin uygun sağlık hizmetlerine erişim sorunu yaşadığını ve bu oranın önümüzdeki 5 yıl içinde %60’a ulaşmasının beklendiğini açıkladı. Bu durumun, bireylerin kendi sağlıklarına sahip çıkmasını ve önleyici tedbirlere yönelmesini zorunlu kıldığını ifade etti. Ayrıca, yaşlanma ve kronik hastalıkların artmasıyla birlikte sağlık hizmetlerine olan talebin de katlanarak büyüdüğünü vurguladı. Birinci, “65 yaş üzeri bireylerin %54’ünde dört veya daha fazla kronik hastalık mevcut. Bu, normal nüfusa kıyasla on kat daha fazla sağlık hizmeti gerektiren bir durumdur. Kendi sağlığını koruyan ve hastalıklarını iyi yöneten bireylerin sayısını artırmak, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından büyük önem taşımaktadır” diye ekledi.
Sağlık Harcamalarının Ekonomik ve Sosyal Yansımaları
Sağlık için yapılan her 1 dolar yatırımın, uzun vadede 40 dolar tasarruf sağladığını belirten Birinci, bu yatırımların, toplumun genel sağlık seviyesini yükseltmekle kalmayıp, ekonomik açıdan da önemli avantajlar getirdiğini dile getirdi. Birinci, özellikle sağlık turizmi kapsamında gelen hastalara hizmet sunmanın yanı sıra, ülkenin sağlık altyapısının güçlendirilmesine büyük önem verdiklerini söyledi. Ayrıca, özel sektörün sağlıktaki gelişmişliği ve kalitesinin, ülke ekonomisi ve sağlık sistemi açısından büyük bir fırsat olduğunu belirtti.
Birinci, vatandaşların kendi sağlıklarına sahip çıkmaları ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmeleri gerektiğine değinerek, “Sağlıklı beslenmek ve yaşam tarzını iyileştirmek, bireylerin kendi nefesleriyle sağlıklı bir yaşam sürmesinin temel anahtarıdır. Mutfaklarda ateşi kontrol altına almalı ve sağlığı koruyan endüstriyel çözümleri desteklemeliyiz” ifadelerini kullandı. Bu noktada, toplumun bilinçlenmesine ve sağlıklı yaşam biçimlerinin benimsenmesine yönelik çalışmaların artmasının önemine dikkat çekti.
Obezite ve Kronik Hastalıklar ile Mücadele
Obezitenin, toplum sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Birinci, “Maalesef, ergenlerimizin %30’u obez. Bu yaşta obez olan bireylerin %80’i en az bir kronik hastalıkla karşı karşıya kalmakta ve kanser riskleri ciddi şekilde artmaktadır. Obezite, tüm hastalıkların temel nedeni olarak kabul edilebilir. Toplam sağlık giderlerinin %75’i kronik hastalıkların tedavisine ayrılmaktadır. Bu nedenle, bireylerin hastalıklarını etkin şekilde yönetmeleri ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmeleri, maliyetleri azaltmak ve yaşam kalitesini artırmak adına kritik öneme sahiptir” dedi.
Birinci, 2050 yılı itibarıyla nüfusun yaklaşık beşte birinin 65 yaş üstü olmasının ve %60’ının bakıma muhtaç hale gelmesinin beklendiğini belirterek, bu durumun, toplumların sağlık ve sosyal hizmetler alanında yeni stratejiler geliştirmesini zorunlu kıldığını ifade etti.