Gantenerumab İlaç Denemeleri: Alzheimer Araştırmasında Yeni Bulgular

Alzheimer Araştırması: Gantenerumab İlaç Denemeleri
Araştırmacılar, beyinde aşırı amiloid üretimine yol açan genetik mutasyonlara sahip 22 kişiden oluşan küçük bir grubu sekiz yıl boyunca izleme fırsatı buldu. Bu bireylere, Alzheimer hastalığına karşı geliştirilmiş olan gantenerumab adlı anti-amiloid ilacı uygulandı. Lancet Neurology dergisinde yayımlanan bulgulara göre, bu ilacı sekiz yıl boyunca kullanan hastaların Alzheimer semptomları geliştirme riski, başlangıçta yüzde 100 olan oranlarının yaklaşık yüzde 50’ye düştüğü gözlemlendi.
Ancak, ilacı yalnızca iki ila üç yıl kullanan diğer hastalarda belirgin bir iyileşme gözlemlenmedi. Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden nöroloji profesörü ve çalışmanın yazarlarından biri olan Randall Bateman, bu çalışmanın katılımcılarının kaderinin Alzheimer hastalığına yakalanmakla belirlendiğini ve bazılarının henüz bu hastalığa yakalanmadığını belirtti. Bateman, “Amacımız, bu bireylerin bilişsel açıdan normal kalmaları için en iyi fırsatı sunmaktı.” diye ekledi.
Bulgular, Alzheimer hastalığı belirtileri ortaya çıkmadan yıllar önce başlatılan tedavilerin, semptomların başlamasını geciktirebileceğini göstermektedir. Ancak tedavinin etkili olabilmesi için uzun süreli bir uygulama gerektirdiği vurgulanmaktadır.
İngiltere’deki Queen Mary Üniversitesi’nden klinik nöroloji profesörü Charles Marshall, çalışmayı “çok heyecan verici” olarak nitelendirdi. Bununla birlikte, Marshall, çalışmanın iki önemli sınırlamasına dikkat çekti. İlk olarak, tedavi gören katılımcı sayısının oldukça az olduğunu, ikinci olarak ise gantenerumabın diğer bazı amiloid azaltıcı ilaçlar kadar etkili olmadığını belirtti. Gantenerumab, 2022 yılında, bin 900’ün üzerinde katılımcının yer aldığı bir çalışmada Alzheimer hastalığının daha yaygın türlerinde etkili olmadığı için denemeleri durdurulmuştu.
Araştırmacılar, ilacın yan etkilerini de değerlendirdi. İki katılımcı, beyin taramalarında anormallikler ve lokalize şişme gibi yan etkiler nedeniyle tedaviyi bırakmak zorunda kaldı. Ancak, bu durumların yaşamı tehdit eden bir duruma yol açmadığı ifade edildi.
Daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu belirtilirken, anti-amiloid ilaçların potansiyelinin yanı sıra, en iyi tedavi süresi ve genetik olmayan Alzheimer türlerine olan etkilerinin daha detaylı incelenmesi gerektiği vurgulanmaktadır.