‘AHA’ ve ‘BHA’ detayına dikkat! Peeling etkisi faydadan çok zarar verebiliyormuş

Dermatologlar, AHA ve BHA kullanımlarının cilde etkisini, en üst tabakadaki ölü hücreleri nazikçe çözüp daha düzgün bir yüzey elde etmekten kaynaklandığını belirtir. Ancak yüksek konsantrasyonlarda ya da sık aralıklarla uygulandığında, cilt bariyerinde mikroskobik yıpranmalar meydana gelebilir. Bu durum özellikle hassas ve kuru cilt tiplerinde kızarıklık, yanma ve pul pul dökülme gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

Daha ileri aşamalarda bariyer zayıfladığı için çevresel kirleticiler ve mikroorganizmalar cilde daha kolay nüfuz eder; bu da akne, egzama ve mantar enfeksiyonu riskini artırabilir. Cilt uzmanları, AHA/BHA kullanmaya başlamak isteyenlerin öncelikle cilt tipini belirlemesini önerir. Yağlı ve akneye yatkın ciltlerde BHA (salisilik asit) tercih edilirken, kuru ve mat görünen ciltlerde AHA’lar (glikolik veya laktik asit) daha uygun olabilir.
Hangi asit türü olursa olsun güvenli bir başlangıç için önerilen yöntem, düşük yüzdelerle haftada 1-2 kez uygulamak ve cildin tepkisine göre sıklığı kademeli olarak artırmaktır. Ayrıca güneş koruması, bu ürünlerle yapılan eksfoliasyon sonrası kritik öneme sahiptir. Güneşe maruz kalındığında cilt savunmasızlaşır; bu nedenle güneş kremi kullanılmadığında pigmentasyon artışı, lekeler ve erken yaşlanma belirtileri görülebilir.

Dermatologlar, AHA/BHA kullanımını geceye bırakmayı ve gündüz mutlaka SPF 30 veya daha yüksek koruma faktörlü güneş kremi uygulamayı tavsiye eder.


















