Türkiye’de Kutuplaşma ve Çocuklarla İletişim Üzerine Psikolog Elif Zahide Gök’ün Önerileri

Türkiye’de Kutuplaşma ve Çocuklarla İletişim
Türkiye’de son günlerde gündemi sarsan “boykot çağrıları”, toplumsal kutuplaşma ve ayrışmaları tetikleyen eylemleri beraberinde getirmektedir. Bu durum, tüketici bilinci, özgürlük hakkı ve siyasi tavır arasındaki çizgiyi belirsizleştirirken, ailelerin çocuklarıyla nasıl bir iletişim dili benimsemesi gerektiği sorusunu gündeme getiriyor. Psikolog Elif Zahide Gök, bu konudaki önemli noktalar üzerinde durarak, ailelerin bu tür durumlarda nasıl bir yaklaşım sergilemesi gerektiğine dair değerli bilgiler sundu.
Siyasi Çağrılara Karşı Çocuklarımızı Nasıl Koruyabiliriz?
Son dönemlerde toplum dinamiklerinde kutuplaşma ve ayrışma kavramları baskın bir rol oynamaktadır. Özellikle siyasi konuların merkezine çekilen pek çok genç, bu süreçte çağrıların hedefi haline gelebiliyor. Psikolog Gök, ailelere bu noktada önemli önerilerde bulundu:
“Aile ile fikir alışverişi yapmak temel nokta.” Psikolog Gök, her konuda olduğu gibi bu konunun da temelinin aile olduğunu vurguladı. “Bir genç, ailesiyle duygularını ve düşüncelerini rahatça paylaşabildiğinde, eleştirilmediğinde ve suçlanmadığında kendini çok daha hızlı ve kolay ifade eder. Birbiriyle istişare edebilen, danışabilen ve tartışabilen ailelerde bu tür istemediğimiz durumlarla karşılaşmıyoruz. Kendi fikrimizi savunmak, hakkımızı korumak ve mitinglere katılmak gibi davranışlarda hiçbir yanlışlık yok. Ancak, bu davranışların aşırılığa kaçması ve zarar verme noktasına ulaşması, aileyle olan istişarenin eksikliğinden kaynaklanıyor.”
Farklı Bakış Açılarını Değerlendirmek Önemli
Psikolog Gök, gençlere ‘tek bir kaynaktan’ bilgi akışına maruz kalmamalarının önemini de vurguladı. “Gençlerin, kaynakları doğru yerlerden araştırmaları ve tek bir kaynaktan değil, farklı kaynaklardan bilgi edinme alışkanlığı geliştirmeleri çok önemli.” dedi ve ekledi: “Tek bir fikre ait kanallardan besleniyorsanız, o konunun fanatiği olabilirsiniz. Çünkü tek bir bakış açısı üzerinden insanlar farklı fikirlere yönlendirilebilir ve manipüle edilebilir. Dolayısıyla, lütfen farklı kaynaklardan, bilgisine güvendiğiniz uzmanların görüşlerini dinleyin ve ardından kendi değerlendirmenizi yapın. Sadece sosyal medya üzerinden gördüğü bir paylaşımla harekete geçen gençler, maalesef kullanılmış oluyorlar. Bu durum, tarih boyunca birçok kez karşılaştığımız ve üzücü sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kaldığımız bir realitedir.”
Gençlerde Aşırılık ve Dürtüsellik Problemi
Gençlerde aşırılık ve dürtüselliğin sıkça karşılaşılan bir problem olduğuna dikkat çeken Psikolog Gök, “Dürtüsellik, çocuklarda belirli bir yaşa kadar normal karşılanabilir; ancak günümüzde birçok kişide bu durum çocukluk dönemindeki gibi devam etmekte.” dedi. Gençlerin meydanlardaki tutumlarına değinen Gök, “Meydanlarda gördüğümüz tablo, gençlerin ya çok öfkeli ya da sanki eğlenmeye gelmiş gibi davranmaları. Kendini doğru ifade eden ve orada bulunmasının anlamını kavrayan bilinçli bir toplumdan ziyade, olumsuz duygularını dışa vurmak için orada bulunan gruplarla karşılaşıyoruz. Öfkemizi uçlarda tepkiye çevirmeden, saygılı bir şekilde ifade etmeyi öğrenmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Duyarsızlık ve Tepkisizlik Sorunu
Duyguların uçlarda yaşanmasının sadece öfke değil, aynı zamanda ‘duyarsızlık’ şeklinde de ifade edildiğini belirten Psikolog Gök, özellikle Gazze’de yaşanan insanlık suçuna karşı olan sessizliğin nedenlerini şu sözlerle değerlendirdi: “İfrat ve tefrit arasında bir dengesizlik var. Bir yanda sokaktaki gençleri, diğer yanda ise hiçbir şeyi umursamayan, evlerinde oyun oynayan ve sosyal medyada vakit geçiren gençleri görüyoruz. Bu gençler, gelecekleri ve dünyanın bir ucunda yaşanan vahşet için endişe duymuyorlar. Bu durum, aşırı sorumluluğun verilmediği ve çaba sarf etmeden her şeye sahip olma eğilimindeki gençlerin bir sonucu.” Gök, bu duyarsızlaşmanın ardında yatan nedenleri ise “Gazze’de yaşanan katliam ve vahşete karşı gençlerin tepkisiz kalması, uçlarda tepki verme eğilimlerinin ve dürtüselliğin bir sonucudur.” şeklinde özetledi.
Kaynak: Yasemin