Sağlık

Bel Ağrısı ve Kanser: Görünmeyen Tehlike

Günlük yaşamda sıkça karşılaşılan bel ağrısı, genellikle hafif ve geçici olarak kabul edilir. Ofislerde uzun saatler boyunca bilgisayar başında oturmak, yanlış duruş alışkanlıkları, ağır yük kaldırmak veya stresin yükselmesi gibi faktörler bu rahatsızlığı tetikler. Ancak uzmanlar, bel ağrısının sadece masum nedenlerle sınırlı olmadığını, bazen ciddi sağlık sorunlarının, özellikle de kanserin ilk belirtilerinden biri olabileceğini vurgulamaktadır.

Bilimsel çalışmalar ve dünyanın önde gelen onkoloji uzmanlarının görüşleri, bel ağrısının hangi durumlarda acil tıbbi değerlendirme gerektirdiğine dair önemli ipuçları sunuyor. Çünkü, ciddi hastalıkların erken teşhisi, tedavi başarısını artıran en kritik adımlardan biridir.

Bel Ağrısının Kanserle İlişkisi

Genellikle kas-iskelet sistemi sorunlarıyla ilişkilendirilse de, bazı kanser türlerinin başlangıç aşamalarında bel ağrısı olarak kendini gösterebileceği unutulmamalıdır. Uzmanlar, özellikle:

  • Devam eden ve dinlenmeyle hafiflemeyen ağrıların
  • Gece saatlerinde artan şikayetlerin
  • İştah kaybı, kilo kaybı, sürekli yorgunluk ve ateş gibi ek semptomların

> dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Onkolog Dr. Lisa DeAngelis, bu tür belirtilerin, özellikle kemik, omurilik veya yumuşak doku tümörleriyle ilişkili olabileceğine dikkat çekiyor ve şöyle ekliyor: “Sürekli, iyileşmeyen ve gece ağrısı ile artış gösteren bel ağrıları, ciddi hastalıkların habercisi olabilir ve mutlaka uzman değerlendirmesi gerektirir”.

İstatistikler ve Bulgular

Yapılan araştırmalar, özellikle multipl miyelom, prostat, meme ve akciğer kanseri gibi hastalıkların omurga metastazlarıyla bel ağrısı şeklinde ortaya çıkabildiğini ortaya koyuyor. Lancet Oncology dergisinde yayımlanan çalışmalar, multipl miyelom hastalarının yaklaşık %70’inde tanı öncesi bel ağrısı şikayetlerinin görüldüğüne işaret ediyor. Benzer şekilde, omurga metastazı vakalarında ağrı, en erken ve yaygın semptomlardan biri olarak kayıtlara geçmiştir. Bu veriler, 50 yaş üzeri bireylerde açıklanamayan bel ağrısının detaylı ve dikkatli bir şekilde incelenmesi gerektiğine işaret ediyor.

Bel Ağrısında Alarm Sinyalleri

Uzmanlar, bel ağrısının genellikle zararsız olmasına rağmen, bazı durumlarda acil tıbbi müdahale gerektirebileceğine dikkat çekiyor. Johns Hopkins Üniversitesi’nden nörolog Dr. Michael Polydefkis, kanserle ilişkili bel ağrısının şu özelliklere sahip olabileceğine değiniyor:

  • Sürekli ve ilerleyici ağrı: Dinlenirken bile geçmeyen, zamanla şiddetini artıran ağrılar
  • Gece artan şikayetler: Uyku sırasında veya uyanma esnasında şiddetlenen ağrılar
  • Eşlik eden semptomlar: Kilo kaybı, ateş, gece terlemeleri, halsizlik veya bacaklarda uyuşma ve güç kaybı gibi nörolojik belirtiler

> dedi. O, bu tür belirtilerin omurilikteki tümörlerin sinirleri sıkıştırması veya kemik yapısında ciddi hasar oluşumu sonucu ortaya çıkabileceğini, erken teşhisin tedavi başarısında büyük fark yaratabileceğini vurguladı.

Bilimsel Veriler ve Güncel Araştırmalar

Journal of Clinical Oncology’de yayımlanan kapsamlı bir meta-analiz, bel ağrısının kanserle ilişkisini detaylı biçimde inceledi. Çalışmalar, özellikle:

  • Prostat kanseri hastalarının %40’ında,
  • Meme kanseri hastalarının %30’unda
  • Omurga metastazı olan hastaların ise önemli ölçüde bu ağrıyı ilk belirti olarak yaşadığını gösterdi. Ayrıca, erken evrede tespit edilen omurga tümörleri, cerrahi ve radyoterapi gibi etkili tedavi yöntemleriyle hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabiliyor.

Avrupa Kanser Araştırma Örgütü’nün raporuna göre, bel ağrısı gibi yaygın ama belirsiz semptomların, kanser teşhisinde doğrudan ilişkilendirilmesi zor olsa da, gelişmiş görüntüleme teknikleri – özellikle manyetik rezonans (MR) ve pozitron emisyon tomografisi (PET) – bu konuda kritik rol oynuyor. Bu sayede, gizli kanserli dokuların tespiti ve tedavi planlaması daha etkin hale geliyor.

Uzmanlardan Tavsiyeler ve Öneriler

MD Anderson Kanser Merkezi’nden onkolog Dr. Eduardo Bruera, bel ağrısı şikayeti olan hastaların panik yapmadan, ancak gecikmeden uzman bir doktora başvurması gerektiğini belirtiyor. Ona göre, çoğu zaman bel ağrısı zararsız olsa da, aşağıdaki durumlarda vakit kaybetmeden tıbbi değerlendirme şart:

  • Ailede kanser öyküsü bulunuyorsa,
  • İştah kaybı, kilo kaybı veya sürekli halsizlik gibi ek semptomlar eşlik ediyorsa,
  • Göğüs, karın veya bel bölgesinde yeni veya değişmiş nörolojik belirtiler (uyuşma, karıncalanma, güç kaybı) varsa.

Dr. Bruera, ayrıca, özellikle 3 haftadan uzun süren, açıklanamayan ve ilerleyen bel ağrıları için, uzman değerlendirmesinin zorunlu olduğunu vurgulayarak, doğru tanı ve etkili tedavi için çeşitli testlerin ve görüntüleme yöntemlerinin kullanılmasının önemine dikkat çekti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir