Zambiya’nın Insofu Zümrütü: Etik Lüks ve Sürdürülebilirlik

Zambiya’nın Doğal Harikası: Insofu Zümrütü
Zambiya’nın bereketli topraklarından çıkan ve yerel madencilerin “fil” anlamına gelen “Insofu” adını verdiği devasa 6.225 karatlık ham zümrüt, ilk bakışta Caroline Scheufele‘nin kalbini çaldı. Chopard’ın vizyoner Eş Başkanı ve Sanat Yönetmeni olan Scheufele, bu eşsiz taşı gördüğünde yalnızca bir mücevher değil, aynı zamanda derin bir hikâye, zengin bir miras ve büyük bir sorumluluk gördü.
Ellerinizde tutamayacağınız kadar büyük ve gözlerinizi alamayacağınız kadar göz kamaştırıcı bir zümrüt düşünün. İşte Insofu tam olarak böyle bir doğa harikası. Hortuma benzeyen şekli ve eşi görülmemiş boyutuyla, sanki milyonlarca yıl önce dünyamıza bizi büyülemeye gelmiş gibi duruyor.
Lüksün Ötesinde: Etik ve Sürdürülebilirlik
Insofu Koleksiyonu’nu özel kılan, sadece göz alıcı tasarımları değil, aynı zamanda etik ve sürdürülebilirlik hikâyesidir. Caroline Scheufele’nin “etik ve estetik bir arada var olmalıdır” felsefesi, bu koleksiyonun her parçasında hissedilmektedir. Chopard, endüstride öncü bir adım atarak, Gübelin Gem Lab’ın geliştirdiği Emerald Paternity Test teknolojisini kullanarak, her bir taşın kökenini sonsuza dek takip edilebilir hale getirmiştir. DNA bazlı nanopartiküller, zümrütün doğal çatlaklarına yerleştirilerek, ömür boyu kimliğini koruyacak bir “genetik imza” oluşturuyor. 2018’den bu yana tüm mücevher ve saatlerinde %100 etik altın kullanan marka, lüks ve sorumluluk kavramlarını yeniden tanımlıyor. Bu, yalnızca bir mücevher koleksiyonu değil, daha iyi bir dünya için atılmış bir adım olarak öne çıkıyor.
Chopard’ın böylesine devasa bir ham taşı satın alması, lüks mücevher dünyasında nadir rastlanan bir cesaret örneğidir. Genellikle mücevher markaları hazır kesilmiş taşlarla çalışırken, Scheufele’nin “henüz yazılmamış hikâyeyi” satın alma cesareti, markanın vizyonunu gözler önüne seriyor. Bir yıl süren nefes kesici bir kesim sürecinde, dünyanın en yetenekli taş ustaları, bu değerli zümrüdün içindeki potansiyeli ortaya çıkarmak için Hindistan’dan Cenevre’ye geldi. Her kesim, her karar, her an kritik öneme sahipti. Zümrütlerin “jardin” adı verilen doğal içerikleri ve hassas yapısı, sabır ve ustalık gerektiriyordu. Bu titiz çalışmanın sonucunda 850 karat muhteşem bir zümrüt elde edildi – her biri kendi başına bir başyapıt olarak değerlendiriliyor.
Gatsby’nin Işıltılı Dünyası
Bu yıl tanıtılan 15 parçalık yeni Haute Joaillerie koleksiyonu, 1920’lerin cesur ve çılgın ruhunu taşıyor. F. Scott Fitzgerald’ın “Muhteşem Gatsby” adlı eserindeki yaşam sevinci ve lüks algısı, koleksiyonun her bir parçasında yankılanıyor. Art Deco çizgilerinden organik formlara, bu koleksiyon adeta zamanın ötesinde bir estetik sunuyor.
Koleksiyonun kalbi, şüphesiz fil şeklindeki kolye ucu. Çeşitli şekil ve boyutlardaki zümrütlerle bezeli, elmas dişleri olan bu zarif fil, uğur getirdiğine inanılan yukarı kalkmış hortumuyla dikkat çekiyor. Bu parça, yalnızca bir mücevher değil, aynı zamanda bir sembol ve hikâye taşıyıcısıdır.
Zümrüt ve Safir Kolye
- Etik 18 ayar beyaz altından üretilmiş, merkezi 15.53 karatlık emerald kesim zümrüt, brillant kesim zümrütler (1.71 karat), özel kesim pembe safirler (toplam 15.53 karat) ve brillant kesim elmaslarla (0.73 karat) bezeli dört parçadan oluşan muhteşem set adeta bir mücevher senfonisi oluşturuyor.
- Choker: Etik 18 ayar beyaz altından üretilmiş, merkezi emerald kesim zümrüt (2.88 karat) ve brillant kesim elmaslarla (6.88 karat) bezeli choker.
- İnci Manşet Bilezik: On sıra inciden oluşan, etik 18 ayar beyaz altından üretilmiş çiçek motifli, altı adet emerald kesim zümrüt (16.58 karat), brillant kesim Paraiba turmalinler (2.09 karat) ve brillant kesim elmaslarla (3.52 karat) bezeli manşet bilezik.
- Emerald Kesim Zümrütlü Yüzük: Etik 18 ayar beyaz altın ve platinden üretilmiş yüzük, 11.43 karatlık emerald kesim zümrüt ile brillant kesim elmaslar (1.80 karat) ve zümrütlerle (0.71 karat) bezeli.
- Zümrüt Küpeler: Etik 18 ayar beyaz altından üretilmiş, dört adet emerald kesim zümrüt (15.91 karat) ve iki adet emerald kesim elmasla bezeli küpeler.
Scheufele’nin bu koleksiyonu Elephant Family hayır kurumuyla işbirliği içinde sunması, Insofu’nun sadece isim olarak değil, ruh olarak da “fil”i temsil ettiğini gösteriyor. Koleksiyondan elde edilen kârın bir kısmı, Asya’daki fillerin korunması ve onlarla insanların bir arada yaşayabileceği çözümler geliştirmek için kullanılacak. Zambiya’nın topraklarından çıkan bir fil, bugün dünyanın en zarif kadınlarının boynunda, kulaklarında ve bileklerinde yaşamaya devam ediyor. Ve bu fil, 15 parçadan oluşan bu koleksiyonla kendi türünün korunmasına katkıda bulunacak bir misyonla geldi. Tamamen etik kaynaklardan elde edilen değerli taşlarla bezeli bu koleksiyon, yalnızca eşsiz bir zarafet sergilemekle kalmıyor, aynı zamanda satışından elde edilen gelirlerin bir kısmı Afrika’daki fil koruma projelerine aktarılıyor. Böylece her bir mücevher, taşıyıcısına sadece ihtişam sunmakla kalmayıp, nesli tükenmekte olan bu muhteşem canlıların geleceğine katkıda bulunmanın onurunu da sağlıyor. Insofu Koleksiyonu, lüks ve sorumluluk bilincinin mükemmel bir uyumunu temsil ediyor.
Kaynak: Elle