Moda

Hafsanur Sancaktutan ile Elidor’un Işıltısı: Genç Oyuncunun Hikayesi

Hafsanur ile Elidor’un Işıltısı

İlk set tecrübesini yalnızca 17 yaşında yaşayan ve o günden bu yana farklı rollerle karşımıza çıkan yeni Elidor kızı Hafsanur Sancaktutan‘ın ışıldayan gözlerine şimdi ışıltılı saçları da eşlik ediyor. Çocuk kalbini korumaya ve masum kalmaya kararlı bu genç kadın, başarma inadı ve enerji dolu ruhuyla ilkbahara adeta gülümsüyor.

Hafsanur Sancaktutan ile Elidor'un Işıltısı

Bu çekimde bir ışıltı içindesin; bir başka parlıyorsun! Sırrını bizimle paylaşır mısın?

Sırrım değil de sırrımız desek daha doğru olur. Elidor ile birlikte daha ışıltılı saçlar için formülümüzü keşfettik; ışıltımın sırrını açıklıyorum: Elidor kızı olmak!

Bu yıl Elidor’un yeni reklam yüzü oldun; öncelikle seni tebrik ediyoruz. São Paulo’daki reklam filmi çekimleri nasıl geçti?

Benim için unutulmaz bir deneyim oldu. Sette büyük bir sürprizle karşılaştım; Brezilya’da yaşayan hayranlarım, setimizin olduğunu duyup benimle tanışmak için geldiler. Farklı kültürlerden insanlarla etkileşimde bulunmak beni çok mutlu etti. Tüm set ekibi harika bir enerjiye sahipti, ğim zaman çok keyifli ve hızlı geçti. Yaklaşık 46 saat içinde hem filmimizi çekmiş hem de Türkiye’ye geri dönmüştük. Gelirken yanımda biraz kahve, birkaç forma ve bolca güzel anı getirdim.

Elidor Ultra Işıltı 100 serisi ile tanışmadan önce de ışıltılı saçlar senin için önemli miydi? Ürünü ilk deneyimlediğinde fark ettiğin en dikkate değer şey neydi?

Benim için ışıltı, sağlık demektir. Bu nedenle cildim kadar saçlarımın da ışıltılı olmasına önem veriyorum. Elidor Ultra Işıltı 100 serisini kullandığım an, saçlarımda ipeksi bir yumuşaklık hissettim. Aynanın karşısına geçtiğimde gözlerim kamaştı desem abartmış olmam.

Hafsanur Sancaktutan ile Elidor'un Işıltısı

Saçların için uyguladığın bakım ritüelin var mı?

Açıkçası saç bakımı benim için çok önemli. Yoğun set temposunda saçlarım ısıya maruz kaldığı için yıkama ve bakımı ihmal etmemek gerekiyor. Elidor Ultra Işıltı 100 serisinin saçlarımı ağırlaştırmadan parlak ve canlı göstermesi benim için büyük bir artı. Şampuan, saç kremi, onarıcı maske, kurtarıcı sprey ve ışıltı serumundan oluşan bu yeni seri artık vazgeçilmez saç bakım rutinim oldu.

Hafsanur Sancaktutan ile Elidor'un Işıltısı

İnsanın ışıldaması mutlu olmasıyla da ilgili, değil mi?

Kesinlikle öyle; zaten mutlu olan göz alıcı değil midir?

Renkler psikolojiyi ve ruh halini etkiler derler; Elidor’un yeni bir pembe tonu var, sever misin pembe rengini?

Pembe renk sevilmez mi? Aslında Elidor’un bu pembesi bana çocukluğumu hatırlatıyor ve yüzümü bir tebessüm kaplıyor. Evet, renklerin insan psikolojisinde olduğuna inanıyorum.

Çekimleri Kapadokya’da devam eden “Siyah Kalp” dizisinin ekran yolculuğu 20 haftayı aştı. Nasıl gidiyor?

Yaklaşık 9 aydır Kapadokya’nın kızı olarak buradayım. Her şey çok güzel; dizimiz güzel, tüm ekibimiz harika. Keyfimiz yerinde!

Kapadokya büyülü bir yer. Ancak evden uzakta çalışmak senin gibi genç bir kadın için kolay olmamıştır herhalde. Nasıl karar verdin, Kapadokya’ya alışabildin mi?

Kapadokya’ya gidişim benim için çok ani oldu. Yakın zamanda bir diziden dolayı ameliyat geçirmiştim. Devam eden fizik tedavimi, evimi ve düzenimi bırakıp Kapadokya’ya yerleşmek büyük bir karardı. Bazen hayat, ilk bakışta zor gibi görünen ama sonrasında kapılar açan sunabiliyor. Ben “Siyah Kalp”in öyle bir iş olduğunu hissettim; hatta rüyamda görmüştüm. İyi ki diyorum. Kapadokya’ya çok alıştım, hatta boş zamanlarımda turistlere bölgeyi bile tanıtıyorum.

Kadroda seninle birlikte başka genç oyuncular da var; enerjiniz tuttu mu? Set olmadığı zaman bölgeyi gezip birlikte vakit geçirme fırsatınız oluyor mu?

Çok yetenekli ve güzel arkadaşlar edindim. Enerjimiz gayet iyi fakat herkesin kendi hayat koşuşturması var, bu yüzden birbirimize set dışında pek fazla zaman ayıramıyoruz. En azından ben kendi başıma daha çok vakit geçiren biriyim.

Melek karakterinin hikayesi nasıl?

Melek’in hikayesi, aslında annesinin yaşadığını öğrendiği an bir intikam hikayesi olarak başlamıştı. Şu an annesini affedebilmiş ve onu anlayabilen bir kadına hayat veriyor. Aşkı ve ikizinin arasında sıkışıp kalmış, herkesin hayatını yaşayabildiği, sevdiğine sarılabildiği Kapadokya’da, sevdiğinden uzak kalan tek kişi Melek. Üstelik aşık olduğu Cihan’dan hamileyken.

Melek dizinin en masumu; masumiyet kolay bulunan bir özellik değil. Sen masum kalmaya önem verir misin?

Elimden geleni yapıyorum. Masumiyet, saflıktır aslında. İnsan, hayattaki tüm kötülüklere rağmen içindeki o kalan yeri koruyabiliyorsa umudunu kaybetmez, tutunur. Ben içimdeki o saf alanı korumaya ve yeşertmeye devam ediyorum.

Bazı fotoğraflarında içindeki kız çocuğunu çok net görüyoruz. Sen onu nasıl hatırlıyorsun? Nasıl koruyorsun?

Hafsanur Sancaktutan ile Elidor'un Işıltısı

İçimdeki çocuğu yaşatabilmemin tek bir amacı var; o da ileride (umarım) sahip olacağım çocuğumla, şu an içimde hep var olan çocuğu tanıştırabilmek ve onları arkadaş yapabilmek.

Hafsanur olarak Melek karakteriyle karşılaşsan ve tanışsan sever miydin? Ona nasıl yaklaşırdın, ne tavsiye verirdin?

Sanırım severdim, fakat biraz saf bulurdum kendisini ve şöyle derdim: “Geçmişin seni tanımlamasına izin verme ama ona sırtını da dönme. İçindeki iyilik ve kötülüğün savaşı seni güçlü kılıyor ama o savaşın seni tüketmesine de izin verme. İntikam almak istediğinde kendine şunu sor; gerçekten özgürleşecek misin, yoksa daha derin bir karanlığa mı sürükleneceksin?”

Seyircinin neyi beğeneceği, neyi beğenmeyeceği bıçak sırtı… Bir diziyle anlaşıyorsun, o seni ona adamış oluyorsun, senden çeşitli nedenlerle bitiyor. Oyuncu bu nasıl bir psikoloji yaratıyor? Alıştınız mı?

Zamanla alışıyorsunuz, mecburen. İşin psikolojik tarafına gelince; tüm enerjinizle karakterinize yoğunlaşmışsınız, tüm varlığınızla işe sarılmışsınız. Ortaya iyi bir oyunculuk çıkarmışsınız ama diziniz beklenen reytingi almamış. Bir gerçeği var ve dizi bir anda rafa kaldırılıyor. Tüm emekleriniz bir anda sanki çöp oluyor gibi hissediyorsunuz. Siz yaptığınız işten eminsiniz ama o an her şey sizin kontrolünüzün dışında gelişiyor. Bunu ben de yaşadım. Kendimi çaresiz ve yetersiz hissettiğim anlar oldu, ama altından kalkmayı başardım.

Dışarıdan sadece renkli yanları gözüken zor ve rekabetçi bir sektördesin. Sen olarak kalabilmek neye bağlı?

Bu sorunun cevabı da masumiyetimi korumak olur benim için; çok güzel bir soru sormuştun az önce, “masum kalmaya önem verir misin?” diye.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınlar için hak, eşitlik, özgürlük ve dayanışmayı temsil ediyor. Çalışma hayatında kadın zorluklarını yaşadın mı?

İş hayatındaki kadınlarla ilgili olarak her sektörde aynı konu başlıkları tartışılıyor; kadının erkekten daha az kazandığı, sözünün erkeğe göre daha az geçtiği, kullanılan eril dil gibi konular ilk aklıma gelenler. Ben Hafsa olarak bu saydıklarımla mücadele ediyorum. Bence tüm kadınlar dik durmalı ve birbirine destek çıkmalı. Kadının pasifleştirildiği yerlerde nezaket, sevgi, empati gibi kavramlar nasıl da eksik kalıyor. Kadın olmak, ışıldamak ve bulunduğun mekanı aydınlatmak demektir.

Kendi deneyimlerinden yola çıkarak, hayata yeni atılan genç kadınlara ne önerilerin ya da mesajların olur?

Kendinizden, isteklerinizden ve hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Evet, her zaman her şey istediğimiz gibi olmuyor belki, ama ne kendinizi ne de olmak istediğiniz kişiyi ertelemeyin. Çünkü istediğini elde eden ve üreten her kadın başarı timsalidir. Son olarak, kadın okurlarımıza sesleniyorum; kadın olarak dünyaya geldiğimiz için hepimiz şanslıyız.

Senin de dahil olduğun Z Jenerasyonu hangi değerlere önem veriyor, nasıl bir dünya istiyor?

Yeni kuşak için herkesin farklı fikirlere sahip olduğunu düşünüyorum; ben Z Kuşağı’nın bambaşka bir kuşak olduğunu ve çok zeki olduklarını düşünüyorum. Çok fazla yenilikle büyüdüler, birçok şeye tanıklık ettiler. Gelişimleri erken tamamlanan bir kuşak, eğer iyi bir şekilde yönlendirilirse, bu kuşak dünyaya öncülük edebilir ve çok şey başarabilir.

Popüler kültür ürünleri dışında sinema filmi, tiyatro, müzikal gibi projeler düşünüyor musun?

Çok istiyorum! Bir müzikalde yer almak, bir tiyatro oyunu ile seyirci karşısında olmak, alkışlar ve ışık ile sahnede büyümek benim için harika bir deneyim olurdu.

Dijital dünya ile aran nasıl? Bilgi kirliliği ve sosyal medya yorumları seni etkiliyor mu?

Sosyal medya ile fazla aram yok; bilgiyi kaynağından almayı ve insanları bire bir tanımayı seven biriyim. Bu sayede önyargıyı da hayatımda azaltmış oluyorum.

Korkuların var mı? Üzerlerine gider misin?

Korktuğum her şeyin üzerine gitmeye çalışıyorum. Korkular; kendi içimizde tırmandığımız sonsuz merdivenimizde karşımıza çıkan küçük engellerdir. Beklemediğimiz yerde ve zamanda karşımıza çıkan bu engelleri aştığımızda, gelecek basamakları daha emin adımlarla çıkmayı sağlıyor. Korkularımız aslında, inandırıldığımız engellerimizdir. Korku, başarının gizli silahıdır; aşıldığında!

Bedenini ve ruhunu nasıl beslersin?

Hafsanur Sancaktutan ile Elidor'un Işıltısı

Kedilerimle ilgilenerek besliyorum son zamanlarda. Hayatımda kendime ayırabildiğim süre değiştikçe kendimi besleme alanlarım da değişiyor. İki kedim var, onlar da benimle Kapadokya’ya geldi. Yoğun çalıştığım bu dönemde kedilerimle kurduğum bağ daha da güçleniyor; sanki onlar için de çalıştığımı hissediyor gibiyim.

Anne ve baba tarafın Karadenizli. Karakterindeki en Karadenizli özelliğin?

Aşırı fevri ve aşırı inatçı olmam. Beni tanıyanlar bunu bilir.

20 Mart doğumlu (sana göre) bir Koç burcu kadını olarak çalışma disiplinin nasıldır? Başarma inadın var mı?

Koç disiplinlidir ve mükemmeliyetçidir. Bir Koç kadını olarak kariyer hedeflerine ulaşmak keyif verici bir süreçtir.

Bir tarafınla da çok kırılgan görünüyorsun… Duyguların yönetimi ele geçirdiğinde neler olur?

Ben bir süre “error” veriyorum sanırım. Duygularımı yönetebilmeyi yeni öğrenebildim; fevriliğim ve her şeyin en kötü senaryosunun olabileceğine olan inancım yakın zamanda aştığım bir başarı oldu. Öyle durumlarda önce derin bir nefes alıyorum, ardından bir gülümseme geliyor ve sessizce bulunduğum ortamdan uzaklaşıyorum. Duygularımın beni değil, benim duygularımı yönetebileceğim zaman o ortama geri dönüyorum.

Oynadığın dizide Melek ve Cihan ilk görüşte aşık oluyorlar. Sen inanıyor musun ilk görüşte aşka?

Ben ilk görüşte aşka inanmıyorum. Tanıdıkça sevebilen, âşık olabilen biriyim.

Bir süredir senin gibi genç ve üretken bir oyuncu olan Kubilay Aka ile birliktesin. Her ilişkinin farklı dinamikleri ve enerjisi vardır. Sizinkini nasıl tarif edersin?

Biz Kubilay ile çok benziyoruz; bu yüzden bazen inatlaşma durumu oluyor. Ama bu aynı zamanda ikimizin de sevdiği bir . Mutluyuz. Benim için çok değerli ve iyi ki hayatımda!

Hafsanur Sancaktutan ile Elidor'un Işıltısı

Türk Dil Kurumu 2024’ün kelimesini “Kalabalık Yalnızlık” olarak belirlemiş. Senin için 2024’ü özetleyen kelimeler ne olurdu?

2024 için bunu seçerdim: “MUCİZELERE İNAN!” Geçen senenin ilk 7-8 ayı benim için zor geçti; bacağımdan geçirdiğim operasyon, hayatımda giden terslikler derken… Ama sonlara doğru her şey toparlandı; hayatıma bana değer veren biri girdi ve başarıyla giden bir dizide başrol oynuyorum. Şükrediyorum. O yüzden “mucizelere inan” diyorum.

Hafsanur Sancaktutan ile Elidor'un Işıltısı

Aralık sonu geldiğinde 2025’i hangi kelimelerle özetlemek isterdin?

Şimdilik Kapadokya ve İstanbul. Ama yazdan başka kelimeler de çıkabilir karşınıza.

ELLE Türkiye sayısından alınmıştır.


Fotoğraf: Emre Doğru
Moda Direktörü: Aslı Asil
Saç: Ferit Belli
Makyaj: Hazal Öcal
Prodüktör: Aşkın Tosun
Prop Stylist: Hilal Dümen
Işık: Anıl Sever
Moda Direktör Asistanı: Damla Hasanreisoğlu
Moda Ekibi Asistanı: Dila Görügen
Video Asist: Bilal Pınar
Makyaj Asistanı: Ceyda Uşdu
Fotoğraf Asistanları: Ege Emiştekin, Mücteba Cihan, Buğra Özdemir
Set Ekibi: Cem Tanışman, Oğuzhan Gönüllü / Set Gripim

: Elle

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir