İstanbul Nişantaşı’nda Mini Yüz Germe Operasyonu Sonrası Yaşanan Kabus

İstanbul Nişantaşı’nda Bir Güzellik Kliniğinde Yaşanan Üzücü Olay
İ.Ç., İstanbul Nişantaşı’nda faaliyet gösteren bir güzellik kliniğinde mini yüz germe operasyonu geçirdikten sonra hayatı altüst oldu. Bu olay, hatalar ve ihmaller sonucu tam üç yıl boyunca devam eden bir kabusa dönüştü. Adana’da yaşayan 42 yaşındaki kadın, şakak germe işlemi için bu klinikte karar verdi ve operasyonu gerçekleştirdi.

İddiaya göre, klinik sahibi F.Ö., mini yüz germe işleminin kendisini daha güzel göstereceğini ve bu işlemin onun için çok uygun olduğunu iddia etti. Ancak, klinik sahibi F.Ö.’nün aslında bir diş hekimi olduğu ve plastik cerrahi alanında uzman olmadığı ortaya çıktı. Ayrıca, işlemin kendisi tarafından değil, başka bir doktor tarafından yapıldığını belirten İ.Ç., yaşadığı kabusun detaylarını anlattı.
Operasyonun İhmalkar ve Hatalı Yönleri
Hatalı ve steril olmayan koşullarda gerçekleştirilen operasyon sonucunda yüzünde ciddi hasarlar oluştu. Ameliyat sırasında kulağı kesilip, yüzüne dikildiği iddiası, İ.Ç.’yi şoke etti.

İ.Ç., yaşadığı olayı şu sözlerle anlattı: “Klinik sahibi F.Ö. bana ameliyatı kendisinin yapacağını söyledi. Ancak anestezi sırasında yanına çağrıldım ve acil bir işlerinin çıktığını, bana çok iyi bir doktor yönlendireceklerini söylediler. İşlem sırasında yüzümün çok ağrıdığını fark ettim. Meğer, kulağımı komple kesip, yüzümü kulağıma dikmişler.”
Operasyon Sonrası Korkutucu Durumlar
Operasyon sonrası yüzü tamamen sarılı halde klinikten ayrılan İ.Ç., aşırı şişlikler ve morluklar ile karşılaştı. Başlangıçta bu durumu normal karşılasa da, üçüncü gün dikişleri patlamaya başladı. Klinik, durumu operasyonla ilişkili olduğunu ve normal olduğunu iddia etti. Ancak, enfeksiyon kaptığını ve steril olmayan ortamda yapılan işlemler sonucu ciddi enfeksiyonlar yaşadığını öğrendi.

Estetik Facia ve Yüzdeki Değişiklikler
Adana’ya döndükten 15 gün sonra yüzü açılan İ.Ç., tanınmaz haldeydi. “Başka bir insanın yüzünü bana nakletmişler gibiydi. Sanki yorgan ipliğiyle yüzüm dikilmişti. O günden sonra kabus başladı.” dedi. Klinikle iletişime geçtiğinde ise, işlemi yapan doktorun işten çıkarıldığını ve sorunun çözüldüğünü iddia ettiler. Ancak, İ.Ç., bu yalanı fark etti ve aynı doktorun işlemlere devam ettiğini öğrendi.
İkinci bir revizyon ameliyatı planlandıysa da, bu da sonucu daha da kötü hale getirdi. Üç yıl boyunca çeşitli tedavilere devam eden kadın, maddi gücünün tükendiğini ve klinikten herhangi bir geri ödeme alamadığını belirtti. Tedavisine nasıl devam edeceğini bilmemekte ve çaresizlik içinde yaşamını sürdürmektedir.
Klinik Sahibi Hakkında Şikayet ve Yargı Süreci
İ.Ç., klinik hakkında resmi olarak şikayetçi oldu ve davalar açıldı. Dosyalarda olayın adli vaka olarak kaydedildiğini belirtti. Hastanede yapılan muayenede ise, doktorlar yüzünde kalıcı bir felç olduğunu ve durumu kurtarmanın artık mümkün olmadığını ifade etti. “3 yıl önce bu işlemi geçirmiş olmama rağmen, yüzümün eski haline dönmesi mümkün değil. Doktorlar, kalan dokuyu kurtarmanın peşinde. Artık eski yüzüme sahip olamayacağım, onu kabullendim.”











