30 Blizzards: Helen Marten’in Çok Disiplinli Enstalasyonu ve Kamusal Sahne

İlk bakışta dikkat çeken bu yeni yapıt, Turner Ödülü sahibi Helen Marten’in imzasını taşıyor ve sanatçının performans pratiğini ilk kez kapsayan çok disiplinli bir kurulum olarak öne çıkıyor. Proje, 22–26 Ekim 2025 tarihleri arasında ücretsiz ziyaretçilere Palais d’Iéna’da sunuluyor. Paris’in kalbindeki bu kamusal mekân, mimari gücüyle öne çıkarken heykel, video, çizim, metin ve performans arasındaki akışkan diyalogla çağdaş sanat ile moda dünyasının buluşma noktasını kuruyor.

“30 Blizzards.” adı, sahnedeki otuz farklı karakteri ima eder. Her biri benzersiz duygusal bir dünyaya sahip olan bu figürler, şarkı, söz ve hareketlerle performatif bir atmosfer inşa eder. Numerolojide 30’un sonsuzluğa ve döngüsel zamanı, saatlerin dairesel akışına işaret ettiği düşüncesi, Marten’in yaklaşımında fırtınaları insan duygularının meteorolojik metaforlarına dönüştürür. Proje, beş heykel ve beş yeni videodan oluşan bir çerçeveyle çocukluk, topluluk, cinsiyet, iç dünya ve kayıp gibi yaşamın dönüm noktalarını şiirsel bir dille ele alır. Her bir video, farklı bir monoloğu taşıyarak bu katmanlı alanın ritmini belirler.
Fotoğraflar: Instagram/ @miumiu, @t_space_studio, @c_zoy Miuccia Prada’nın yönettiği Miu Miu, kadınlık ve hikâye anlatıcılığını bu projeye taşıyarak modaevinin bugüne dek geliştirdiği “Women’s Tales” serisiyle uyumlu bir çizgide ilerliyor ve markanın kültürel duruşunu derinleştiriyor.

Fotoğraflar: Instagram/ @miumiu, @t_space_studio Koreografi ve sahne yönetiminin Luciano Cherstich’e yakınlığıyla, Beatrice Dillon’ın bestelediği ses ve müzik, her karakter için kendine özgü bir araç ya da sembolünü sahnede bir araya getiriyor; bu objeler anlatının görsel ve işitsel bütünlüğünü güçlendiren anahtarlar olarak işlev görüyor.
Fotoğraflar: Instagram/ @miumiu, @t_space_studio Palais d’Iéna’nın sütunları arasında kurulan düz bir hat, beş platformu birbirine bağlayacak şekilde tasarlanmış bir merkezi sahne yaratıyor; bu sahne, geleneksel temsilden çok işlev ve duygu temelli dinamiklere dayanıyor. Karakterler bu mekânda kamusal bir forum ve sahnenin tiyatro-ile-film dekoru arasındaki sınırları zorluyor.

Kaynak : Elle











