İş Yerlerinde Psikolojik Taciz: Mobbing ve Etkileri

İş Yerlerinde Psikolojik Taciz: Mobbing

Son günlerde ülkemizde iş yerlerinde meydana gelen psikolojik taciz olayları gündeme damgasını vurdu. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayınlanan 7 maddelik genelge, psikolojik tacizin önlenmesi amacıyla önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Uzman Psikolog Serkan Yükcü, bu konudaki önemli detayları bizlerle paylaşıyor. Özellikle son günlerde belgrad ormanında kaybolan bir çalışanın ardından hayatını kaybetmesi, mobbing kavramının yeniden gündeme gelmesine vesile oldu. Bu olayı takiben, sürekli olarak baskıya maruz kalan çalışanların yaşadığı zorlukları daha iyi anlamak adına mobbing hakkında bilgilendirme yapmak şart oldu. Öncelikle, vefat eden vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Umarım bu tür olaylar, can kaybından sonra değil, öncesinde çözülür.
6 Mart 2025 tarihinde, 32833 sayılı “İş Yerlerinde Psikolojik Taciz (Mobbing)’in Önlenmesi” başlıklı Cumhurbaşkanlığı genelgesi yayınlandı. Bu genelge, hem devlet kurumları hem de özel sektördeki tüm çalışanları kapsamakta ve yöneticilere önemli sorumluluklar yüklemektedir. Ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Çalışma koşulları ve özlük hakları açısından farklılık gösteren devlet kurumları ve özel sektör, ne yazık ki mobbing gibi psikolojik taciz olaylarına maruz kalmaktadır. Bugün, özellikle devlet kurumlarındaki mobbing üzerine odaklanarak, hükümetin 2002 yılındaki seçim manifestosunda yer alan “Bürokratik Oligarşi”yi sona erdirmek amacı ile sonrasında kabul gören “Başkanlık Sistemi”nin devlet kurumlarındaki verimliliği artırma çabalarının nasıl engellendiğine değinmek istiyorum.

Mobbing Nedir?

Mobbing, bir çalışanın, genellikle üstleri veya meslektaşları tarafından sistematik bir şekilde psikolojik baskıya maruz bırakılmasıdır. Bu baskının amacı, kişinin iş performansını düşürmek, motivasyonunu kırmak ve nihayetinde işten ayrılmaya zorlamaktır. Mobbing, sözlü taciz, dedikodu, dışlama, haksız eleştiriler, görevlerin engellenmesi ve kişinin yeteneklerinin küçümsenmesi gibi çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir. Sonuç olarak, mağdurun psikolojik sağlığı ciddi şekilde etkilenebilir; uzun vadede depresyon, kaygı bozuklukları ve özgüven kaybı gibi sorunlarla karşılaşabilir.
Türkiye’de, özellikle devlet kurumlarında mobbing oldukça yaygın bir sorun haline gelmiştir. Devlet kurumlarının hiyerarşik yapısı ve iş güvencesinin nispeten yüksek olması, mobbingin uygulanmasını kolaylaştırmaktadır. Üstlerin astlar üzerindeki geniş otoritesi, bu tür olumsuz davranışların sıklıkla göz ardı edilmesine veya örtbas edilmesine neden olmaktadır. Ayrıca, çalışanların işlerini kaybetme korkusu, mobbing karşısında seslerini çıkarmaktan çekinmelerine yol açarak sorunun daha da derinleşmesine sebep olmaktadır.
Mobbingin Etkileri

Mobbingin devlet kurumlarındaki etkileri oldukça ciddidir!
- Çalışanların iş tatmini ve verimliliği düşer.
- Psikolojik baskıya maruz kalan çalışanlar, işlerine odaklanmakta güçlük çeker ve bu durum kurumun genel performansını olumsuz etkiler.
- Mobbing mağdurları arasında yaygın olarak görülen stres ve kaygı bozuklukları, uzun süreli sağlık sorunlarına ve işgücü kaybına yol açabilir.
- Sonuç olarak, bu durum, devlet kurumlarının işleyişini aksatır ve kamu hizmetlerinin kalitesini düşürür.
Türkiye’de mobbingle mücadele için son yıllarda bazı adımlar atılmış olsa da, bu sorunun tamamen çözüldüğü söylenemez. İş yerinde psikolojik tacizin önlenmesi için daha etkili yasal düzenlemelere ve kurum içi denetim mekanizmalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca, çalışanların mobbing konusunda bilinçlendirilmesi ve bu tür davranışlara karşı seslerini çıkarabilmeleri için güvenli bir ortam sağlanması gerekmektedir. Sonuç olarak, mobbing, özellikle devlet kurumlarında ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Bu durum, hem bireylerin psikolojik sağlığını hem de kurumların verimliliğini olumsuz etkilemektedir. Mobbingle etkili bir şekilde mücadele edebilmek için, hem yasal hem de kurumsal düzeyde kapsamlı önlemler alınması şarttır.
Sevgiyle Kalın;
Uzman Psikolog Serkan YÜKCÜ
Kaynak: Yasemin











