Mabel Matiz Davasında Yeni Gelişmeler: İfade ve Soruşturma Süreci
Mabel Matiz olarak bilinen Fatih Karaca, Perperişan adlı eseri nedeniyle İçişleri Bakanlığı’nın suç duyurusuyla gündeme geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, şarkı sözlerinin müstehcenlik içerdiği iddiasıyla soruşturma başlattı ve ünlü sanatçı adliyeye sevk edildi.
Çağlayan Adliyesi’nde ifade veren Matiz, savcılığa verdiği beyanda şarkının sözlerinin kendisine ait olduğunu ve paylaşımın kendisi ile ekibi tarafından rızayla gerçekleştirildiğini belirtti. Sözlerde kasten müstehcenlik hedefi olmadığını savundu ve sadece 8 Eylül 2025 tarihinde bir kez okuduğunu ifade etti. Yabancı bir grubun besteyi talebi üzerine bu şarkıyı yazdığını ve başka bir amaç taşımadığını vurguladı.
İfadede şu sözler öne çıktı: “Bu şarkının amacı kimseyi tahrik etmek değildir; insanları birleştirmek ve olumlu duygular uyandırmaktır.” Ayrıca, şarkıdaki bazı ifadelerin kendi tercihleriyle sadeleşebileceğini belirtti ve eserlerin toplumsal hassasiyetler gereği gözden geçirilebileceğini ifade etti. Naçizane olarak, konserlerinde bazı sözleri değiştirdiğini hatırlattı ve hassasiyet nedeniyle sorumluluk sahibi olduğu mesajını yineledi.
Yargı süreci ve olası yaptırımlar kapsamında Mabel Matiz hakkında “Perperişan”ın sözlerinde müstehcen betimlemeler bulunduğu gerekçesiyle çocuklar için tehlike arz ettiği iddiasıyla 6 ay ile 3 yıl arasında hapis cezası talep edildi. Ayrıca soruşturma sürecinde yurt dışına çıkış yasağı konulduğu bilgisi paylaşıldı.
İçişleri Bakanlığı ise konuyla ilgili açıklamasında, “Şarkıcı Mabel Matiz hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 226’ncı maddesi kapsamında suç duyurusunda bulunulmuştur” ifadelerini kullandı ve erişim engeli taleplerinin gerekçelerini kamuya duyurdu. Ayrıca, kamuoyuna yansıyan bilgiler kapsamında ÇİMER üzerinden başvuruların paylaşılması ve bu başvuruların Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna iletildiği belirtildi.
Yaşanan tartışmalara ilişkin kritik açıklama yapan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Matiz’e yönelik eleştirilerini sert bir dille sürdürdü ve sanatçının çalışmalarına dair tutuklanması gerektiğini ifade eden bir dille konuştu. Gündemdeki bu gelişmeler, toplumsal tepkilerin ve sanatçıların ifade özgürlüğü ile sorumlulukları arasındaki dengeyi yeniden gündeme taşıdı.
