Pomellato’nun Collezione 1967 Yüksek Mücevher Koleksiyonunun Tanıtımı
Milano’nun Kalbinde Unutulmaz Bir Akşam: Koleksiyon Tanıtımı ve Sanatın Buluşması
Milano’nun prestijli sanat ve kültür merkezlerinden Pinacoteca di Brera’da gerçekleşen özel bir geceyle, Milano merkezli ünlü mücevher markası Pomellato, yeni yüksek mücevher koleksiyonu olan Collezione 1967’yi tanıttı. Bu özel etkinlik, şehrin sanat ve tasarım mirasının canlı ve dinamik ruhunu yansıtan unutulmaz bir geceydi. Koleksiyonun lansmanı, Pomellato’nun tasarım kimliğini ve yenilikçi ruhunu, şehrin sanat tarihindeki köklü geçmişiyle birleştirdi.
Gecenin başlangıcında, Pinacoteca di Brera’nın tarihi Napolyon Salonu, ışıklandırmalar ve sanat projeksiyonlarıyla adeta bir sanat şölenine dönüştü. Mekânın atmosferi, mumların yumuşak aydınlatması ve kubbeli tavanlara yansıtılan renkli projeksiyonlar eşliğinde, ziyaretçilere hem tarihöncesi hem de çağdaş bir sanat deneyimi sundu. Enstalasyonlar, markanın kırmızı renk tonlarından ilham alan ışıklı kurdeleleri ve detaylarıyla, ziyaretçileri görsel bir yolculuğa çıkardı.
Gecede moda, sinema ve sanat dünyasından önemli isimler bir araya geldi. Laura Harrier, America Ferrera, Laetitia Casta ve Cha Joo Young gibi ünlü isimler; marka yüzleri Hande Erçel, Philippine Leroy-Beaulieu, Benedetta Porcaroli ve Jeanne Cadieu ile aynı masada buluştu. Bu özel gece boyunca, ünlü şef Antonio Guida’nın hazırladığı lezzetli menü ve klasik enstrümanlar eşliğinde Le Dimore del Quartetto’nun yaylı dörtlüsü, hem görsel hem de işitsel anlamda katılımcılara unutulmaz anlar yaşattı.
Collezione 1967: Tasarımın Üç Dönemine Yolculuk
Pomellato’nun Kreatif Direktörü Vincenzo Castaldo, koleksiyonun anlamını şu sözlerle anlatıyor: “Collezione 1967, markanın üç ikonik on yılını yeniden yorumlayan ve özünü güçlendiren bir mücevher manifestosudur. Her bir parça, o yılların özgün stilini ve yaratıcı ruhunu, günümüz tasarım diliyle yeniden canlandırıyor.” Koleksiyon, her biri kendi döneminin karakteristik özelliklerini yansıtan farklı bölümlerden oluşuyor ve markanın zanaatkârlık anlayışını yeni bir seviyeye taşıyor.
1970’ler: Zincirler ve Yaratıcı Yenilikler
Bu dönemde Pomellato’nun kurucusu Pino Rabolini, zincirleri sadece fonksiyonel detaylar olmaktan çıkarıp, takı tasarımının merkezine yerleştiriyor. 1970’lerin özgün parçaları, zincirin yapısal potansiyelini yüksek mücevher seviyesinde yeniden şekillendiriyor. Öne çıkan tasarımlardan Blue Chain Cascade, iç içe geçmiş halkalardan oluşan devrim niteliğinde bir zincir yapısını temsil ediyor ve pavé pırlantalarla çevrelenmiş Seylan safiriyle, donmuş bir şelale gibi akışkan bir görünüm sunuyor. Aquamarine Dream ise, klasik zincir formuna hacim ve hareket kazandıran büyük halkalarla, iki farklı akuamarin taşını iç içe geçiriyor. Yellow Diamond Moon ise, sarı fantezi kesim pırlantanın, düz gourmet zincirler ve yuvarlak halkalarla birleştiği özgün bir tasarımı temsil ediyor. Ayrıca, dönüştürülebilir Precious Spring Ring bilezik, kolye ucu veya kemer olarak kullanılabilen çok yönlü bir tasarım örneği olarak dikkat çekiyor. Bu parçalar, Pomellato’nun zincir tasarımındaki teknik ustalığını ve estetik vizyonunu gözler önüne seriyor.
1980’ler: Heykel ve Deneysel Tasarımlarla Dönem
1980’lerde Pomellato, biçimsel cesareti ve heykelsi yapıdaki tasarımlarıyla fark yaratıyor. Bu dönemin parçaları, güçlü ve akışkan formların zıtlığını tasarımın ana teması haline getiriyor. Asimmetrico Tanzanite, düzensiz kesimli tanzanit taşını, pembe altınla esnek bir yapıya dönüştürerek, özgün ve dikkat çekici bir tasarım ortaya koyuyor. Zigzag Supreme, heykelsi zikzak zincirler ve tanzanit taşlarıyla, geometrik ve canlı formların mükemmel uyumunu sergiliyor. Ayrıca, Rivière Zigzag koleksiyonunda ise, yeşil turmalin ve kırmızı rubelit taşlarından oluşan düzensiz kesimli zincirler, hareket ve dinamizm hissi uyandırıyor. Bu dönem, Pomellato’nun heykelsi ve cesur mücevher anlayışını yansıtmaktadır.
1990’lar: Renk ve Işığın Büyüleyici Dünyası
1990’lar, Pomellato’nun renkli taşlarla kurduğu özgür ve cesur iletişimin doruk noktasıdır. Minimalist formlar, canlı ve yoğun renklerin enerjisiyle birleşiyor. Lagoon Bavarole, turmalin taşların kademeli dizilimiyle, çağlayan gibi bir görsel şölen sunuyor ve her taş, farklı yeşil tonlarını yansıtacak şekilde seçiliyor. Marvelous Griffe, çeşitli doğal taşlardan oluşan ve pavé pırlantalarla bezeli 10 çift küpeyle, renklerin ve formların özgürce birleştiği bir koleksiyon. Iconica Extreme ise, hacimli pembe altın zincirlerle, geometrik dengeyi ve hacim oyununu ön plana çıkarıyor. Son olarak, Precious Snap Hook ise, yaylı klips detaylarıyla, farklı şekillerde kullanılabilen ve hareketli tasarımlara imkan sağlayan bir kolye parçası olarak öne çıkıyor. Bu yıllar, Pomellato’nun teknik ustalığını ve renk paletinin zenginliğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
Geleceğin Zanaatkârlığı: Pomellato’nun Yenilikçi Vizyonu
Pomellato, Collezione 1967 ile hem geçmişine hem de çağın ruhuna sesleniyor. Bu koleksiyon, markanın köklerinden aldığı ilhamı, çok yönlü tasarımlar, dönüştürülebilir formlar ve yaratıcı taş yerleşimleriyle çağdaş bir estetiğe dönüştürüyor. Her bir parça, Pomellato’nun yüksek mücevhercilikteki farklı ve eğlenceli vizyonunun önemli bir temsilcisidir. Marka, geleceğin zanaatkârlığını şekillendirirken, geleneksel teknikler ile modern tasarımın kusursuz uyumunu sürdürüyor.
