Métiers: Zanaatın İzinde Sanat ve Tasarımın Özgün Biyografisi
Martıların özgün uçuşunu andıran, doğanın akışkan formlarından ilham alan Métiers’in dünyasına dair izlenimlerimiz, markanın kurucularından biri olan Yeraz Gökbaş ile sanat yönetmenliğinin markaya kattığı derin etkileri keşfetmek için yapılan sohbetle zenginleşti. Tasarımların ruhunu oluşturan bu yolculukta, her parça elde şekillendirilmiş bir inceliğe sahip oluyor.
Métiers 1- Bize Métiers’nin hikayesini anlatabilir misin? İsim ve köken nasıl ortaya çıkmış?
Doğadan süzülen kusurlu ve akışkan formlar, Métiers’in ilham kaynağı. Başlarda hedefimiz, alışılmışın ötesinde ve her detayı elle işlenmiş özgün tasarımlar yaratmaktı. Üretimin büyük kısmını tamamen el ile gerçekleştiriyoruz; zanaatın ve ustalığın değerini ön planda tutarak “Métiers” adını koyduk.
2- Parçalarında kullanılan renkli taşlar genelde amorf gümüşlerle bütünleşiyor. Tasarım süreci nasıl ilerliyor?
Her tasarım bir eskizle başlar. Klasik formlar ile sembolleri güncel trendlerle harmanlıyor, ilham kaynağımızı popüler kültür ve kültürel mirasımızdan alıyoruz. Ardından mum şekillendirme tekniğiyle hayata geçen süreç, içgüdüsel ve spontane ilerler; sonuçta çıkan her parça kendine has bir dokunuşa sahip olur.
3- Renkli taşlar markanız için neden bu kadar önemli?
Kişisel olarak renkli tasarımları seviyoruz. Dinamik ve akışkan bir his, taşların enerjisiyle birleştiğinde daha canlandırıcı ve eğlenceli bir sonuç doğuruyor. Renkli taşlar koleksiyona hayat ve oyunlu bir enerji katıyor.
Métiers 4- Sanat ile zanaat arasındaki farkı nasıl yorumluyorsunuz? Üretim sürecini biraz açabilir misiniz?
Métiers, kusursuzluk arayışını reddeden bir bakışla sanat ile zanaatı şöyle tanımlar: Kapalıçarşı’da elde şekillendirilen her parça, küçük asimetriler ve organik formlarla kendine özgü bir karakter kazanır. Zanaat yalnızca teknik mükemmellik değil; insan elinin izini taşıyan bir süreçtir. Bu nedenle Métiers parçaları hem zanaat ürünü hem de kişisel bir sanat eseridir.
5- Sanat, yarattığınız her şeyde kendini gösteren bir olgu mu?
Kesinlikle evet. Sanat bizim için bir yaklaşım; her parçada, tasarım sürecinde bile kendini hissettirir. Bir formun kusurlu dursun diye değil, parçaya hayat veren küçük asimetriler ve el izleri bu yaklaşımı pekiştirir.
6- Ortağınız Arsen ile birlikte sanat yönetimine olan bağlılığınız markanın DNA’sında nasıl tezahür ediyor?
İkimiz de art direktör kökenli olduğumuz için Métiers’nin DNA’sını derinden etkiledik. Tasarımı yalnızca estetik bir bakışla değil, bir hikaye ve özgün bir dünya kurar gibi ele alıyoruz. Her parça duyguyu tetikleyen bir araç; kampanyalardan ürün çekimlerine kadar görsel dilin her aşamasını bizim tarafımızdan yönettiğimiz için markanın özgür ve çok yönlü ruhu burada hayat buluyor. Bu özgürlük, kreatif sürecin her aşamasında hissediliyor.
Kaynak: Elle
