Moda

Lüks, Sadelik ve Denge

Mekan, sadece dört duvar ve bir çatıdan ibaret değildir; bazen içsel bir duygunun izdüşümü, bazen de hayatın akışına eşlik eden bir fon olur. Mimarlık ve iç mekân tasarımı ise görünmeyeni görünür kılar, hissedileni dokunur hâle getirir. Kein House’un kurucusu Baran Aslan, tasarımı yalnızca bir meslek olarak görmeyip bir ifade biçimi olarak sahiplenen isimlerden biridir. Yalın ama güçlü anlatımıyla öne çıkan Kein House projeleri, doğa, mitoloji ve kişisel ritüellerle kurduğu bağ sayesinde yalnız estetik değil, anlam da taşır. Lüks kavramını derinlikte arayan bu bakış açısı, her projede “hikayesi olan” yaşam alanlarını ortaya koyar. ELLE ile tasarımın yaşamla kurduğu bağ, mekânın insan ruhuna etkisi ve iyi bir iç mimarinin neleri değiştirebileceği üzerine konuştuk. Mimarlığın sabır, denge ve sessizlikle örüldüğü dünyasına birlikte bakıyoruz.

Lüks, Sadelik ve Denge

Kein House Kurucusu Baran Aslan

“Her detayda estetik, her çizgide bir anlam arayışım, Kein House’un doğmasına zemin hazırladı.”

Mimarlık ve iç mekân tasarımı sizin için disiplin mi yoksa ifade biçimi mi?

Bu alanlar benim için yalnızca teknik kurallara ya da estetik normlara bağlı kalmayan, yaşamı şekillendiren bir anlatım biçimidir. Disiplinli bir temel olmadan da biçim oluşmaz; ama disiplin, sahnedir ve bu sahnede duyguları, kültürü ve yaşam tarzını ifade eden hikayeler kurarız. Mobilya tasarımında bu yaklaşımı daha da ileri taşıyoruz; mekan kadar, dokunun ve ışığın da taşıdığı anlamlar önemlidir. Cevabım: hem disiplin hem ifade biçimi. Çünkü ifadenin kuralsızlığı biçimi eksiltir; estetikle işlev, duygu ile disiplin ve hayal ile gerçeklik arasındaki dengeyi kurarız. Kein House’u kurarken sizi en çok motive eden unsur neydi?

Lüks, Sadelik ve Denge

Motivasyonum, mekânların sadece yaşanacak alanlar olmayıp hissedilecek alanlar olması gerektiğine dair inancımdan geliyor. İç mimarlık ve mobilya tasarımında kazandığım deneyimi özgünlükten ödün vermeden, lüks ve zarafetle birleştirmek istedim. Her detayda estetik, her çizgide anlam arayışı bu markanın temelini oluşturdu.

Lüks, Sadelik ve Denge

Tasarımlarınızda doğa ve mitolojiye sıkça başvuruyorsunuz. Bu estetik referanslar nasıl ortaya çıktı?

Doğa, her şeyin başlangıcı; mitoloji ise insanlığın hayal gücünün en eski ve güçlü yansımalarından biri. Bu iki kaynağı tasarımlara kattığımda sadece görsel bir tercih değil, mekâna derinlik ve katman eklemeyi amaçlarım. Çocukluğumdan beri doğal formların dengesi ve mitolojik anlatıların sembolik gücü bana ilham verir; bu ilham, mobilya detaylarından mekân kurgusuna kadar her tasarıma yansır.

Bugüne dek Kein House imzalı projeler arasından en çok hangi çalışmayı etkiledi?

Her proje bana farklı bir yönüyle dokunuyor; zamansız, yalın ve sade tasarımlar üretmeyi hedefliyoruz. Göz yormayan ama ayrıntıda zengin, niş ve kişiselleştirilmiş parçalarla mekânlara karakter kazandırıyoruz. Bu yüzden tek bir projeyi seçmek zor; her tasarım bizim için özel bir iz bırakır.

Lüks kavramını size nasıl tanımlıyorsunuz? Mimarlıkta lüks ne anlama geliyor?

Lüks, gösterişten çok derinliktir. Zamana meydan okuyan, göz yormayan ve bakıldıkça keşfedilen detaylar; kullanıcıya duyarlı, kişiye özel düşünülmüş mekânlar yaratmaktır. Kein House’ta lüksü sessiz bir zarafet ve yaşam kalitesini artıran deneyim olarak tanımlıyoruz.

Kein House’un bugün geldiği noktada en gururlandıran şeyiniz nedir?

En çok gururlandıran konu, tasarım anlayışımızın insanlar tarafından hissedildiğini görmek. Zamansız, yalın ve kişiselleştirilmiş tasarımlarla mekânlara sade bir şıklık ve ruh katabildiğimizi bilmek, bu yolculuğun en değerli kısmı. Doğru duygulara ulaşmak için gösterdiğimiz özen, büyük kalabalıklar yerine gerçek etki yaratır.

Doğadan ilham alan doğal dokular, yumuşak renk paletleri ve kişiselleştirilmiş küçük detaylar, yaşam alanınıza sıcaklık ve karakter katar. Günlük hayatınızda sizi en çok besleyen görsel veya sanatsal unsurlar neler?

Doğa, mimari detaylar ve heykel sanatı; gölge-ışık oyunları, dokular ve yaşanmışlık hissi taşıyan yüzeyler beni etkilemeye devam eder. Eski uygarlıkların mitolojik imgeleri, çağdaş sanatın sade anlatımı ve farklı coğrafyaların estetikleri de ilham kaynaklarım arasında. Bunların tümünde, fazla söz söylemeden bir duygu bırakmayı başaran sesler vardır.

Minimalizm sizin için ne ifade ediyor?

Minimalizm, içindeki inceliği öne çıkaran basitliğin sanatıdır; gereksiz olanı ayıklayıp özle yetinmeyi ifade eder. Sade, zamansız ve kişiye özel tasarımlarda her detayın anlamı ve işlevi vardır. Az ama öz yaklaşımı, Kein House’un temel duruşunu yansıtır.

Mekan yaratırken bir ‘hikaye’ mi kurarsınız yoksa işlev mi her şeyin başlangıcı?

Her mekân için önce bir hikâye vardır. Kullanıcının yaşam biçimi, ihtiyaçları ve hayalleri bu hikâyenin ana karakterleridir. İşlevsellik olmazsa olmaz olsa da, onu ruhsuz bir şemaya dönüştürmek istemeyiz. Kein House olarak işlevi estetikle, duyguyu çizgiyle buluştururuz. Tasarlanan her mekân, sadeliğiyle konuşan ve zamansızlığıyla kalan bir anlatıyı taşımalıdır.

Mimarlığın hayatınıza kattığı en büyük öğreti nedir?

Bir denge meselesi olmak; boşlukla doluluk, ışıkla gölge ve sesle sakinlik arasındaki uyum. Sabır ve ayrıntılarda kaybolmadan bütünü görebilme yetisi. Böylece artık sadece mekânı değil yaşamı da daha bilinçli tasarlıyorum.

Boş zamanlarınızda nasıl bir yaşam sürersiniz? Estetik algınızı etkileyen kişisel ritüelleriniz var mı?

Sade ama besleyici bir yaşam tercih ederim: doğayla temas, iyi tasarlanmış bir objeye bakmak, sergi gezmek ve gün ışığının duvara düşüşünü izlemek. Bu ritüeller görsel hafızamı besler ve estetik algımı güçlendirir. İyi tasarımın önce görmekte, sonra hissetmekte yatığına inanırım.

ELLE okurlarına yaşam alanlarını daha anlamlı hâle getirmek için küçük ama etkili tasarım önerileriniz nelerdir?

“Az ama öz” yaklaşımını benimseyin: Gereksiz kalabalıktan arınmış bir çevre, sadece size hitap eden objelerle çevrelenmiş bir mekanın enerjisini değiştirir.

Doğadan ilham alan doğal dokular, yumuşak renk paletleri ve kişiselleştirilmiş küçük detaylar; yaşam alanınıza sıcaklık ve karakter katar. Işığa yatırım yapmayı unutmayın: Doğal ışığı içeri almak ve katmanlı aydınlatmayı kullanmak, mekânın atmosferini anında dönüştürür. Unutmayın; iyi tasarım, büyük dramatik değişikliklerden çok, gözle görülmeyen ama hissedilen inceliklerden doğar.

Sizce iyi tasarlanmış bir mekan insanın ruh halini değiştirebilir mi?

Evet. Mekânlar, farkında olsak da olmasak da ruh hâlimizi şekillendirir; sakinlik verir, ilham uyandırır ve huzur yaratır. Kein House olarak tasarımlarımızda estetiğin yanı sıra kullanıcının ruhuna dokunan deneyimler sunmayı hedefleriz. Yaşam alanları, insanın iç dünyasının yansımalarıdır ve doğru tasarım bu yansımayı güçlendirir. Son olarak, tasarımın dönüştürücü gücüne olan inancımla her projede yalnızca mekân değil, içindeki yaşayanların ruhunu da şekillendiren alanlar yaratmayı amaçlarım. Kein House’un hikâyesi bu inançla büyüyor ve her yeni tasarımda daha anlamlı hâle geliyor.

Kaynak: Elle

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir