“Freakier Friday” Filmi Ve Lindsay Lohan’ın İlgi Çekici Gala Stilleri
Freakier Friday bu kez orijinal hikayeyi geliştiriyor ve dört kuşak arasındaki karakterleri aynı bedensek kaosuna sürüklüyor. Yirmi yıl önce Lindsay Lohan ve Jamie Lee Curtis’in beden değişimiyle başlayan serüven, şimdi daha karmaşık ve eğlenceli bir boyuta taşınıyor.
Bu yeni hikayede Lohan sadece asi bir genç değil; büyüyen bir anne ve evlilik haberleriyle gelen bir yetişkin olarak karşımıza çıkıyor. Anna karakteri, müzik endüstrisindeki yeni başarılara rağmen, bir kız çocuğu sahibi olmanın getirdiği sorumlulukları da deneyimliyor. Tess’i canlandıran Curtis ise artık bir büyükanne ve kızını o özel gününe hazırlama telaşında, fakat işler yine beklenmedik bir şekilde tersine dönüyor.
Ekibe dahil olan yeni nesil karakterler de hikâyeye renk katıyor: Anna’nın kızı Harper (Julia Butters) ve Harper’ın nişanlısının kızı Lily (Sophia Hammons) bu bedensel değişim çemberinin içine dahil oluyor. Böylece Anna ile Harper, Tess ile Lily arasında dörtlü bir kimlik keşfi ortaya çıkıyor ve izleyici, kalp ısıtan bir kuşaklar arası maceraya tanık oluyor.
Freakier Friday Lohan’ın sinemaya dönüşünü sadece bir hafta sonu nostaljisiyle sınırlamıyor; aynı zamanda geçmişe saygı duruşu niteliğinde bir dönemeç sunuyor. The Parent Trap ve Mean Girls gibi klasikleri hatırlatan Lohan, bu sefer oyunculuğunu daha olgun bir noktaya taşıyor; Anna artık anneliğin ve evlilik yolculuğunun ağırlığını taşıyan bir karakter. Curtis ise Tess’e yılların deneyimini kazandırıyor ve onların arasındaki uyum ilk filmdekinin gücüne sahip kalıyor.
Hikâyenin sadece eğlenceli bir devam filmi olmadığını, geçmişe yapılan nazik bir selam olduğunu söylemek mümkün. İlk filmden bu yana hatırlanan rock grubunun sahne dönüşüyle geçen zaman yeniden canlanıyor; Anna ve eski arkadaşları sahnede deneyimlerini paylaşırken nostaljik anılar seziyoruz.
Freakier Friday, büyümek zorunda kalan genç bir kızın hikâyesini, artık olgunlaşmış bir kadının bakış açısından yeniden anlatıyor. Anne ile kız ilişkileri, değişim ve kontrole dair tema bu sefer daha geniş bir perspektife yayılıyor ve temposuyla bugünün izleyicisine hitap ediyor. Ayrıca bu yeniden yorum, dolu dolu kahkahalarla birlikte sıcak bir duygusal ton da taşıyor.
Elbette Lindsay Lohan’ın dönüşü moda gündeminde de önemli bir yer tutuyor. Andrew Mukamal’ın styling çalışmasıyla tanıtım turunda Lohan, karakterinin geçmiş referanslarını yeniden yorumluyor. Couture elbise ve retro dokunuşlar, tam dozunda throwback anlarıyla birleşiyor. Üzerinde çalışılan stiller arasında Jacquemus, Balmain, Roberto Cavalli, Miu Miu, Ludovic de Saint Sernin ve Saint Laurent gibi isimler öne çıkıyor; bu galada tercih edilen parçaların her biri, Lohan’ın hâlâ bir it-girl olarak duruşunu güçlendiriyor.
Kaynak : Elle
