Aile

Çocukta Ayrılma Kaygısı: Nedenleri ve Çözüm Yolları

ÇOCUKTA AYRILMA KAYGISI

Çocuklar, süreçlerinin bir parçası olarak kaygısı yaşayabilirler. Bu durumun üstesinden gelmek için, çocuğa yaşına uygun sorumluluklar verilmesi oldukça önemlidir. Eğer çocuk, bağımsız hareket etmesine engel olan bir ortamda büyütülüyorsa, bu durum kaygısını artırabilir. Sorumluluk verilmediğinde ya da korkular nedeniyle ile birlikte uyumasına izin verildiğinde, çocukta hissi gelişebilir. Tuvalet hazır olmasına rağmen ertelendiğinde veya hastalanma ya da düşme korkusuyla hareket alanı kısıtlandığında, çocukta kaygı ve güvensizlik duyguları yerleşebilir.

Ayrılık durumlarında çocuğun huzursuzluk göstermesi, ailenin kaygı seviyesini de artırır. Eğer aile, çocuğun sakinleşmesine yardımcı olmak için uygun bir yaklaşım sergilemezse, bu durum ayrılığın endişe verici bir durum olduğu mesajını pekiştirir. Sonuç olarak, çocuğun kaygıları daha da derinleşir. Çocuklarda oluşan ayrılma korkusunu aşmanın yolu, anne-çocuk arasındaki ilişkiyi güçlendirmekten geçer. Kaygılı çocukların annelerinde de genellikle yüksek düzeyde endişe gözlemlenmektedir. Bu nedenle, anne ve çocuğun kaygı ya da güvensizlik hissi oluşmadan ayrışmasını sağlamak amacıyla küçük alıştırmalarla başlanmalıdır.

Bu süreçte, çocuğun ve her gün sistemli bir şekilde kaliteli vakit geçirmesi, duygusal doyum açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu vakit diliminde belirli sınırlamalara uyulması bir önem taşır. Her iki tarafın da eğlenip keyif alabileceği oyunlar oynaması gerekmektedir. Ayrıca, çocuğun yalnız oyun oynamaya teşvik edilmesi önemlidir. Anne, aynı odada kendi ilgi alanlarına yönelip (örneğin, kitap okumak, örgü örmek ya da yazı yazmak gibi) çocuğun yalnız oynamasına izin vermeli, ancak bu oyuna müdahalede bulunmamalıdır; yalnızca gözlem yapılmalıdır. Bu tür aktiviteler için her gün belirli bir dilimi ayırmak gerekmektedir.

”Kocaman oldun, ağlama” şeklinde bir yaklaşım sergilemek, çocuğun korku ve kaygısına saygı gösterilmesi gerektiğini unutturmamalıdır. Korkuları küçümsenmemeli ve aşırı tepkilerden kaçınılmalıdır; çünkü kaygılı olduğunda çocuğa aşırı ilgi gösterilmesi, kaygı durumunu pekiştirebilir. araştırmalar, ayrılık kaygısı bozukluğu belirtilerinin genellikle 5-9 yaş aralığında çıktığını göstermektedir.

  • Okul reddi; aşırı boyutlarda okuldan korkma, , ağlama, kabus , uykusuzluk, yalnızlıktan korkma, arkadaşlardan uzaklaşma, anneye yapışma, hırçınlık, çekingenlik, nefes alıp vermede zorluk, titreme, kasılma, , mide ağrısı veya bulantı, sınıfa girmeme, bayılma gibi davranışlarla kendini göstermektedir.

Çocuk bu duygular içerisinde iken bilişsel olarak gözlemlenen belirtiler genellikle şunlardır: “Annemi bir daha göremeyeceğim! Annemin başına kötü bir şey gelecek! Kaybolacağım!” gibi düşüncelerdir. Ayrılık kaygısı bozukluğu tanısı almış çocuklar, genellikle okul reddi yakınmaları ile destek almak için başvurmaktadırlar.

Ceyda Yücetürk Karakaya, Aile ı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir