Elif Buse Doğan’dan samimi itiraflar: Sahnemi bir sofraya benzetiyorum!
Samsak Döveci türküsüyle adını geniş kitlelere duyuran ve müzik dünyasında hızla yükselen genç yetenek Elif Buse Doğan, kendine özgü tarzı ve güçlü sesiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Kısa sürede milyonların kalbini kazanan bu genç sanatçı, müzik serüveni ve ilham kaynakları hakkında samimi açıklamalarda bulundu. Kendisi, özellikle “Samsak Döveci” parçasıyla tanındıktan sonra, müziğe olan tutkusunu ve kariyer yolculuğunu anlatmak için kameraların karşısına geçti.
Elif Buse Doğan, müzikle ilk tanışmasını dedesinden bağlama öğrenerek gerçekleştirdi. Bu başlangıç, onun müzik tutkusunun temelini attı ve ilerleyen yıllarda özel bir müzik eğitim merkeziyle devam etti. Eğitim hayatına güzel sanatlar lisesinde devam eden Doğan, daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’ndan lisansını, ardından Haliç Üniversitesi’nden yüksek lisansını tamamladı. Bu akademik başarılar, onun müzik alanındaki uzmanlığını ve derin bilgi birikimini ortaya koyuyor.
Kendini Bir Yorumcu Olarak Görüyor
Şimdilerde doktorasını sürdüren genç sanatçı, müzik serüvenini ve sanat anlayışını şu sözlerle özetliyor: “Kendimi bir yorumcu olarak görüyorum ve Türkülerle başladım. Ancak zamanla farklı tarzlara da yöneldim. Müzik benim için bir yaşam biçimi ve kendimi sürekli geliştiriyorum.”
Sahne ve Müzik Anlayışını Tanımlıyor
Elif Buse Doğan, sahne performansını şöyle anlatıyor: “Sahnemi bir sofraya benzetiyorum; sofrada sadece zeytin ya da peynir olmaz, herkes farklı lezzetler ister. Benim sahneme gelen dinleyici de bu çeşitliliği talep ediyor. Bu nedenle, sesime yakışan her tarzda şarkıyı söylemekten büyük keyif alıyorum.” Ayrıca, halk müziği, sanat müziği ve Batı müziği eğitiminin yanı sıra, arabesk müziğe olan ilgisinin küçük yaşlarda başladığını ve bu müziğin ruhunda ayrı bir yeri olduğunu belirtiyor. Çevresinde klasik Batı müziği eğitimi alanların yoğunlukta olduğunu söyleyen genç sanatçı, “Herkesin farklı zevkleri ve tercihleri var, ben de bu çeşitliliği sahneme yansıtmaktan gurur duyuyorum” diyerek müzik anlayışını dile getiriyor.
