Mehir ve İmam Nikahı Tartışması: 10 gram Altın Nedeniyle Ortaya Atılan Fikirler

Sosyal medyada yayınlanan bir imam nikahı videosunda, gelinin mehir talebinin sade ve sınırlı olması; annenin sözleriyle karşılık bulan tepkiler, kullanıcıları ikiye böldü. Izleyenler arasından bazıları gelinin kararını desteklerken, bazıları mehirin amacının gölgede kaldığını savundu.

Görüntülerde imam, geline “Mehir olarak ne belirlediniz? Haberin var mı ne olduğuna dair?” diye sorarken, geline verilen yanıt netti: “Sadece 10 gram altın, başka hiçbir şey istemiyorum”.

Damatın “Az mı geldi?” sözünü take eden anne, kahkahasıyla ortamı bozdu ve “Bence az yani, mehirin asıl amacı vardır” diye düşüncelerini paylaştı. İmam ise “Bunun bir alt limiti var, üst limiti yok. Alt limit 10, üstü…” diyerek tartışmayı yönlendirdi ve gelinin annesi “Neyse hocam, kendileri bilir” diyerek konuşmayı sonlandırdı.

Videonun ilerleyen bölümünde imam, gelinin talebini onaylarcasına “Bence de kendileri bilir. Gelin hanım 10 gram istiyorsa yapacak bir şey yok” dedi. Bu açıklama, kısa sürede sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve video viral hale geldi. İzleyenler arasındaki görüşler çeşitlenerek çoğunlukla ikiye ayrıldı: bazı kullanıcılar gelinin davranışını takdir ederken, bazıları annenin sözlerini destekledi ve “Mehirin belirli bir amacı var; bu hareket biraz şova kaçmış” dedi.

Mehir nedir? Mehir, evlilikte erkeğin kadına verdiği mal veya parayı ifade eder ve kadının hakkı olarak görülür. Kur’ân’da mehri gönüllü ve cömertçe vermek emredilmiştir (Nisâ, 4/4). Belirli bir mehir nikâhta belirlenirse mehr-i müsemmâ, belirlenmemişse mehr-i misil adlandırılır. Ödeme zamanı açısından mehr-i muaccel (peşin) ve mehr-i müeccel (sonra ödenecek) olarak ayrılır.

Asr-ı Saadet’te mehir uygulaması Hz. Peygamber (sas), mehri sadakat ve maddî güvence olarak görmüş, çiftin maddî durumuna göre ayarlamış ve aşırıya kaçılmamasını tavsiye etmiştir. Maddî imkânsızlığı olanlar için manevi veya sembolik değer taşıyan şeyler de mehir olarak kabul edilmiştir.
Mehirde alt ve üst sınır konusundaki görüşler farklılık göstermekle birlikte Hanefîler için en az 10 dirhem, Mâlikîler için 3 dirhem gümüş önerirken diğer mezhepler için alt veya üst sınır yoktur şeklinde yorumlanır.

Kaynak olarak Yasemin adlı bir çalışmanın paylaşıldığı bu metin, mehir kavramının toplumsal dinamiklerle nasıl ilişkili olduğuna işaret eder.