Uyku Düzeni ve Depresyon Arasındaki İlişki
Uyku Düzeninin Depresyon Üzerindeki Etkileri
Katılımcılar, sabah insanları (erken kalkanlar), akşam insanları (gece kuşları) ve ara tipler olarak üç ana gruba ayrıldı. Araştırmanın bulgularına göre, gece kuşları, depresyon değerlendirme anketlerinde erken kalkanlara göre ortalama iki puan daha yüksek bir skor elde etti. Bu durum, gece geç saatlere kadar ayakta kalan bireylerin daha fazla alkol tüketme eğiliminde olduğunu, uyku kalitelerinin düşük olduğunu ve düşünceleri üzerinde daha sık yoğunlaştıklarını göstermektedir.
Çalışma, PLOS One dergisinde yayımlandı ve gece kuşlarının, erken yatma alışkanlığına sahip bireylere göre hayatlarını sorgulama ve düşünme eğilimlerinin daha fazla olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, bu durumun depresyon riskini artırabileceğine dikkat çekti. Erken yatan bireylerin ise duygularını ve düşüncelerini daha iyi fark edebildiği, bu durumun da düşük ruh haline karşı koruyucu bir etkisi olabileceği öne sürüldü.
Araştırmaya göre, gece kuşlarının uyku kalitesi puanı ortalama sekiz iken, erken yatanların puanı beş olarak belirlendi. Daha yüksek bir puanın, daha kötü bir uyku kalitesini gösterdiği vurgulandı. Çalışmanın gözlemsel bir nitelik taşıdığı ve doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi kurulamadığı ifade edilirken, araştırmacılar genç yetişkinler arasında yaygın olan bu uyku düzeninin, depresyon riskini artırabileceğini dile getirdi.
Ayrıca, gece kuşlarının genel olarak daha fazla alkol tükettiği tespit edildi. Alkol tüketimi doğrudan kaydedilmese de, katılımcılar içtikleri ortalama alkol miktarlarına göre altı farklı kategoriye ayrıldı. Sonuçlar, gece kuşlarının bu ölçekte ortalama olarak iki puan alırken, erken kalkanların bir puan aldığını göstermektedir.
Çalışmanın sınırlılıkları arasında, sadece 38 katılımcının erken kalkan olarak sınıflandırılmasının yanı sıra, araştırmanın yalnızca gözlemsel bir niteliğe sahip olduğu ve farklı sonuçlara yol açabilecek diğer yaşam tarzı faktörlerinin de etkili olabileceği belirtilmiştir.
